2014 senesinde Kadıköy Belediyesi tarafından restore edilmiş olup, 14 Mart 2014’te ise etkinliklerine başlayan Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nin tarihi çok eskilere dayanır. 1894’te Sainte-Euphemie Ortaokulu’nun bir parçası olan Notre Dame du Rosaire Kilisesi olarak inşa edilmiştir. Aslında Notre Dame du Rosaire bir kiliseden çok küçük ibadet yerleri için kullanılan bir terim olan şapeldir. Bu kilisenin restore edilmesiyle faaliyete geçen Yeldeğirmeni Sanat, bir çok caz ve klasik müzik sanatçısına ve müzikseverlere kapılarını açmıştır.
Yeldeğirmeni Sanat, isminden de anlaşılacağı gibi Anadolu yakasının genç semti Kadıköy’ün Yel değirmeni adıyla da bilinen Rasimpaşa Mahallesi’nde,Taşlıbayır ve İskele Sokaklarının kesişiminde yer almaktadır.
Tarihi incelemelerde, Yeldeğirmeni’nin varlığının M.Ö’sine dayandığı görülmüştür ve Osmanlı döneminde I. Abdülhamit tarafından yaptırılan 4 yeldeğirmeni ile sarayın un ihtiyacını karşılayan bir yerleşim yeri olan bu mahalle bir çok kültüre ev sahipliği yapmıştır.
Yeldeğirmeni mahallesi kendi içerisinde ayrı bir cumhuriyet. Aslında Taksim’den ayrılan genç, entel, sanatçı ve aykırı insanların bir nevi yeni “mekan”ı. Karaköy’den hallice düzgün ve daha ekonomik fiyatlarıyla dikkat çeken kafeleri, öğrencileri zor duruma sokmayıp, çeşitleriyle zevklerimizi renklendirmeye devam ediyor. Yeni nesil gençliğin bir araya geldiği bir nevi toplanma yeri de denilebilir.
Bohem kent havasını teneffüs ettiren bu güzide mahallenin sokaklarına Yeldeğirmeni Sanat o kadar yakışmış ki, iş çıkışı yalnızca ruhunu dinlendirmek isteyen her müzikseveri en uygun fiyatlarla misafir ediyor. Üstelik ismi dahi duyulmamış; fakat sanatın ne denli “ciddi” bir iş olduğunu hatırlatan müzisyenlerin ezgileri kilisenin tarihi duvarlarında yankılanırken, keşmekeşten çıkan şehirli insanı da dinlendiriyor.
Gerek atmosfer, gerekse konuk edilen müzisyenler adeta her seferinde insanı yeniden gelmeye teşvik ediyor.
Yeldeğirmeni Sanat’ın etkinliklerine ise https://kkm.kadikoy.bel.tr/yeldegirmeni-sanat.aspx sayfasından ulaşılabiliyor. Üye olunarak internet üzerinden biletlerin kolayca alınabilmesi ve öğrencilere özel indirimleri şehirli insanın hareketli hayatına hızlı bir çözüm getiriyor. Üstelik hizmet ücreti kesilmeksizin.
İstanbul, yaşaması ne denli zor olsa da, içindeki her insana hitap edebilme yeteneğini, her geçen gün daha da iyiye evrilen bir şehir haline geldi. Tarihi sokakları, renkli ışıklandırmaları ve restore edilen yapılarının iş görür hale gelmesi ile etkinliklerin merkezini ise Avrupa yakasından Anadolu yakasına, uzanabildiği her noktaya götürebilen bir sanat merkezi artık.
Şimdilik dünyaca yaşanılan evde olma durumundan dolayı etkinlikler ertelense de, özgürce gezilecek güzel günler yakında yine bizim olacak.
Orhan Veli’nin de dediği gibi “Hava bedava, bulut bedava, yağmur çamur bedava”. Evden dışarıyı izlerken her ne kadar bedava gelse de bize gökyüzü, yağmurda ıslanabildiğimiz, özgürlüğün ve sağlığın en büyük düşümüz olmadığı günler yarın bizimle olsun.
Yazarın diğer yazısı için:
https://www.womanlogy.com/2020/03/hayati-guzellestir/karantina-gunlerinde-yapilacaklar-listesi/
Türkiye'nin moda başkenti olarak bilinen İstanbul yine mükemmel bir organizasyona ev sahipliği yapmak için hazırlanıyor!…
2024 yazı bir hayli kavurucu geçerken bir yandan şıklıktan ödün vermemek bir yandan da sıcaklara…
Ek gıda konusu bazı anneler için kabus olurken, bazı anneler için ise sorunsuz devam eden…
Bir kahraman, bir centilmen, bir dahi, bir düşünür, bir devrimci... Bitmek bilmeyen, sayısız mükemmel sıfatlara…
Kasım ayının gelmesiyle hava sıcaklıkları yavaş yavaş düşmeye başladı. Meteoroloji uzmanları bu kışın sert geçeceğini…
Evde beslenen evcil hayvanların kayıt altına alınması ve kimliklendirilmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yönetmeliği…
Leave a Comment