Modanın sinema ile birlikte görsel dünyada kitlelere rahatlıkla ulaşması, birbirlerinden beslenen bu iki dev endüstrinin kısa zamanda milyonları etkisini altına alan gücünü göstermiştir. Tasarımcılar öyle kostümlere imza atmışlar ki karakterler hep o giydikleri kostümle hatırlanır, filmden daha çok konuşulur olmuştur. Yönetmenlerin bakış açısı ve tasarımcıların yaratıcı dokunuşlarıyla moda ikonuna dönüşmüş karakterleri ve rol aldıkları filmleri sıralayacak olursak ilk akla hiç şüphesiz Breakfast At Tiffany’s filmi ile Audrey Hepburn gelir.

Givenchy’nin hout coutre tasarımı, Audey Hepburn ile özdeşleşen ve günümüzde de bir çok modacıya ilham kaynağı olan ‘siyah elbise’ bu filmden sonra Amerikan moda pazarında ‘ikonik siyah elbise’ akımını başlatmıştır.

İngiltere’de bir DVD kiralama şirketi olan Lovefilm, geçtiğimiz yıllarda beyazperdedeki en unutulmaz giysileri yaptıkları anketle sıralamış ve sonuç olarak Audrey Hepburn’ün 1961 yılında çekilen ‘Breakfast At Tiffany’s’ filminde giydiği bu siyah elbiseyi en unutulmaz giysi olarak birinci seçmiştir.

Foto: İmbd arşivindenGrace Kelly-Rear Window- 1954

Grace Kelly-Rear Window- 1954

Alfred Hitchcock’un yönetmenliğini yaptığı bir gerilim klasiği olan bu filmin kostüm tasarımcısı Edith Head. 50’li yıllardaki ‘New  Look’ akımının bir örneği olan bu elbise; princess line eteği ve siyah derin V yaka kesimiyle Edith Head’in gustosuyla yaratılmış ve Grace Kelly’nin zarafeti ile hayat bulmuştur.

Marilyn Monroe -The Seven Year Itch-1955

Moda konusunda çağdaşlarından her zaman bir adım önde olan Marilyn Monroe 1955 yapımı bu filmdeki efsanevi metro havalandırmasıyla uçuşan beyaz elbise ile ikonlaşmış, bu meşhur sahne ile güzelliği ve şöhreti sayesinde sayısız kez fotoğraflanmasının yanı sıra şairlere, yazarlara, yönetmenlere ve tabii ki ressamlara ilham kaynağı olmuştur. Filme damgasını vuran giydiği beyaz elbisesi 2011 yılında açık arttırma ile 4.6 milyon dolara satılmıştır.

Foto: İmbd arşivinden

Diane Keaton – Annie Hall- 1977

Bir Woody klasiği olan dört oskarlı bu filmde Annie’yi canlandıran Diane Keaton’un akıllarda kalan maskülen tarzını yaratan o zamanların çok da ünlü olmayan tasarımcısı Ralph Lauren’dir. Bol kesimli pantolonları, geniş kenarlı, ilginç şapkaları ve yelekleri bir arada giyen "Annie Hall", Keaton’ın başarılı oyunculuğu ile birleşince unutulmazlar arasına girdi. Bu film ayrıca Ralph Lauren’inde tanınmasını sağlayan film olarak bilinir.

Foto: İmbd arşivinden

Michelle Pfeiffer-Scarface- 1983

1932 yapımı filmin 1983 yılında Brian De Palma tarafından tekrar sinemaya aktarımıdır. Bu filmdeki uyuşturucu bağımlısı rolünü oynamak için önemli miktarda kilo kaybettiğini ve çekimlerin çoğunu aç geçirdiğini söyleyen Michelle Pfeiffer’ın canlandırdığı Elvira Hancock karakterinin ultra feminen stili, günümüzde hala pek çok sanatçının stil ikonu listesinde yer alıyor. Rihanna, 2012 yılında Grammy Ödülü'nü almak üzere sahneye çıktığında Michele  Pfeiffer’ın Scarface’teki stilinden etkilendiğini söylemiştir.

Madonna-Desperatly Seeking Susan-1985

Madonna’nın kendine özgü olan maksimalist stili filmin çıkışından sonra 80’lerin modasına damgasını vurmuştur. Filmde sıkça gördüğümüz dantel büstiyer, büyük küpeler, yarım eldiven ve kat kat takılmış kolyeler Madonna stilinin parçalarını oluşturmuş, söylentiye göre Madonna’nın bu rolü almasında oyunculuk yeteneğinden çok kişisel stili etkili olmuştur. Konu 80’ler olunca akla ilk gelen pop ve stil ikonu Madonna’nın canlandırdığı Susan karakteri hala birçok kişiye ilham oluyor.

Pretty Woman-Julia Roberts-1990

Post-modern Sindirella masalı olarak nitelendirilen 1990 yapımı bu filmde henüz 23 yaşında olan Julia Roberts bu filmden sonra Hollywood’un en çok kazanan aktristler sıralamasında ilk başlarda yer almıştır. Canlandırdığı hayat kadını rolünde giydiği uzun deri çizmeleri ve ortadan halkayla birleştirilmiş elbisesiyle bugün bir çok tasarımcıya ilham kaynağı olmuştur. O dönem sıfır beden olan Julia Roberts opera sahnesinde giydiği kırmızı elbise ve Polo sahnesinde giydiği puantiyeli elbise ile de ikonlaşmıştır. Söylentiye göre, Julia Roberts filmde giydiği elbiselerden birini saklamış ve hala içine girebilmenin haklı gururunu yaşıyormuş.

Carrie Anne Moss- The Matrix- 1999

Larry ve Andy Wachowski kardeşlerin bu kült filmde çalıştıkları kostüm tasarımcısı Kym Barrett yaptığı bir röportajda şunları söylemiştir: ‘’The Matrix karakterleri üzerinde çalışırken hem gerçek hayatı yansıtmaları hem de oyuncuların kostümlerle rahat olabilmeleri üzerinde durduk. ‘Biz karanlık olmak istiyoruz ve Trinity’nin bir yağ birikintisi ve kaygan cıva gibi olmasını istiyoruz’ dediklerinde; ilk çekimlerde Trinity’nin kostümü için oldukça ucuz PVC kullandık , ancak sonraki çekimlerde daha pahalı ve kaliteli PVC kullandık.’’ demiştir. Böylelikle ‘Trinity’ denince ilk akla gelen full deri giyim tarzı ortaya çıkmıştır.

Bir Yorum Yaz