“İlham Veren Kadınlar” serimizin keyifli yolculuğunda bugün bize eşlik eden sevgili Pınar Özkent ile kurumsal iş yaşamından sıyrılıp kendi işini kurabilmeye, başka hayatlara dokunarak onları istedikleri hayata doğru yüreklendirmeye, yeni girişimler için korkulardan sıyrılabilmeye dair pek çok konuya el attık 🙂
Siz de haddinizi aşanlardan olmak istiyorsanız, yaşamınızın geri kalan sürecinde ilham olması dileklerimizle….
Pınar Özkent kimdir, kısaca tanıyabilir miyiz?
17 yıllık kurumsal yaşamının son 10 yılını “ben bu hayatta başka birşeyler yapmalıyım” diyerek geçirdikten sonra 2017 yılını kendime kişisel dönüşüm yılı ilan ederek konfor alanından çıkarak kurumsal kariyerime veda ettim. Hepimiz için zaman denilen hızlı tren; tek biriktirilemeyen ve dolayısıyla en doğru harcanması gereken şey. Zamanımı ve enerjimi hep başkalarının yaşamlarına dokunarak, onlara destek olup ilham vererek harcamak istiyordum. Ve ilmik ilmik dokuyarak kendime mutlu olduğum bir iş yaşamı hediye ettim.
Şimdilerde ilk girişimim olan Haddini Aş Kulübü’nü büyütüyor, durmak bilmeden yazıyor ve iş yaşamında kendini sıkışmış, umutsuz hisseden pek çok profesyonele bire bir mentorluk yapıyorum.
Bu soruyu bundan 5 yıl önce sorsaydın, “insan çok sevdiği bir iş yaptığında, birçok parçaları bir araya getirebiliyor ve bundan yorulmuyor” diye yanıt verirdim.
Ancak bugün, ben de deneyimleyerek öğrendim ki, tutkuyla yaptığın bir işin olmasının yanı sıra, verimli ve üretken olabilmeyi kafaya takabilmek çok kıymetli. Bence zamanı çok iyi kullanmayı öğrenmek bu yüzyılın en önemli yetkinliklerinden biri. Bu konuda kendimi sürekli geliştirmeye çalışıyorum.
Haddini Aş sitemizde yayınladığım “Hedeflerime Nasıl Ulaşırım?” Rehberi’nde de yer verdiğim kritik bir alışkanlığım var. Aynı zamanda pek çok şey yapabilmeyi öğrenmek. Yani yapmak istediklerimiz için paralel zamanlar yaratmamız lazım. Buna herkes küçük küçük başlayabilir. Mesela yemek hazırlarken podcast dinlemek; araba kullanırken bir sonraki günün yazısı için sesli notlar almak, sabahları 05.00’da kalkıp halletmem gereken en el oyalıyıcı işleri o sessizlikte halletmeyi prensip haline getirmek gibi..
Kurumsal hayatta iyi bir konumda iken, bu konumdan başarı ile sıyrılarak kendinize -tıpkı kitabınızın da adını taşıdığı gibi- “yeni bir pencere aç”mışsınız. Peki siz yeni bir pencere açabilmek için kişisel motivasyonunuzu nasıl sağladınız?
Benim başka bir şansım yoktu açıkçası. Çünkü içimde sürekli beni dürtüp “destek olabileceğin bir sürü insan, yazılacak pek çok satır varken burada ne işin var?” diye sorgulayan bir iç sesim vardı. Onu susturmaya çalışmadım mı? Çalıştım. Ancak beni çok iyi tanıyor olmalı ki, varlığımın farklı amaçlarını bulabilmem için sürekli beni itmeye devam etti. Tabi burada okurlar altını çizmek istediğim bir şey var: Kurumsal yaşamı bırakıp girişimci olmak isteyen biri kendini çok sıkı hazırlamalı. Okumak, araştırmak, eğitimlere gitmek, yeni bağlantılar edinmek, işin inceliğine hakim olmak gibi.. İnsan ancak kendini geliştirdiğinde öz güveni artıyor ve yola çıkma cesaretini buluyor. Bu hazırlık dediğim süreç benim 7 yılımı almıştı. (Herkesin bu kadar uzun sürmesine gerek yok ☺)
Yaşamınız boyunca size ilham kaynağı olan bir kişi veya bir olay olmuş muydu?
Anneannem sanırım. Doğu’nun ücra bir köyünde hayata gelip 14 yaşında evlendirilerek İstanbul’a göç eden, okuma yazması olmayan ama 3 çocuğunu okutmak için gecesini gündüzüne katarak çalışan biri anneannem. Kocası alkolik ve maalesef şiddet mağduru bir kadın. Annem, teyzem ve dayımın iyi birer meslekleri olsun diye gündüzleri ev temizliğinde, geceleri ise kese kağıdı fabrikasında mesai yapıyor. Çok şükür ki çocukları onu hayal kırıklığına uğratmayarak, her biri İş Bankası’nda önemli pozisyonlara yükseliyor. Bana ilham vermesinin en büyük nedeni; çaresizlik denilen şeyin aslında bir duygu durumu olması ve yaşamlarımızı mücadele ederek değiştirmeye sonuna kadar muktedir olmamız. Bir de tabi ki vizyonerliğinden çok etkileniyorum.
Yeni kararlar alma anlamında hayatınızın dönüm noktası sizce nedir?
Hayat seçimler ve bu seçimler arasında verdiğimiz kararlardan ibaret. Bu nedenle yeni bir karar almayı yaşamın doğal bir uzantısı olarak kabul ediyorum. Korkmuyor gözüm yani. Çünkü aldığım her karar doğru olmak zorunda değil. İnsanım ben. Athena’nın dediği gibi “benim güzel hatalarım var” ☺ Spesifik bir dönüm noktam yok bu nedenle. Yani karar alma konusunda çok büyük anlam yüklemediğimden belirli bir dönüm noktası hatırlamıyorum.
“Haddini Aşanlar Kulubü” kurucularındansınız. Bir kişinin “haddini aşabilmesi” için sizce nereden başlaması lazım?
Şimdi yukarı ile çelişiyor gibi görüneceğim belki ama önce karar vermesi lazım. Ve fakat bu karar çok net olmak zorunda değil. Yani sadece “Ben bu hayatı böyle yaşamaya devam etmeyeceğim.” diyebilmek önemli ve ilk etapta yeterince sağlam bir karar. Kendi girişimcilik yolculuğumda yaşadıklarımı anlattığım “Beyaz Yakamla Nasıl Vedalaşırım?” Rehberi’nde özellikle altını çizdiğim bir nokta var: Her şeyi ilk günden enine boyuna bilmemiz, atacağımız her adımı detaylıca planlamamız gerekmiyor. Bizim bir anda kahraman olmaya değil, sadece cesur olmaya ihtiyacımız var. Zaten bu kararı verdikten sonra insan hayallerine ulaşabilmek için neler yapması gerektiğine dair uzun uzun konuşuyor kendisiyle. Cevapların bir kısmı yolda bulunuyor yani.
İş yaşamında şansa inanır mısınız? Yoksa her şey prensip, azim ve motivasyon mudur?
Şansa gerçekten inanmıyorum. Montesquieu’nun çok sevdiğim bir sözü var: “Başarılı olmak için çaba gösterirsen şans seninledir. Tembeller için şans diye bir şey yoktur.’’
Bence şans konusu bizim tökezlediğimiz zamanlarda kendimize söylediğimiz ve kendimizi iyi hissettirmeye yönelik inanmak istediğimiz bahanelerden biri. Bir insan için tek bir şans vardır; o da sağlıkla nefes alabilmektir.
Kendi işini kurma konusunda çekinceleri olan girişimci adayları için neler önerirsiniz?
Önce neden çekindiğimizi bulmamız gerekiyor. Ne yapacağınızı mı bilmiyorsunuz, nasıl başlayacağınızı mı veya başarısızlık korkunuz mu baskın? Yani ben bu adımı bir türlü neden atamıyorum. Önce bunu spesifik olarak ve mutlaka yazarak tanımlayın. Korkularımızın kaynağını bulmadığımız sürece, yaşamı israf etmeye devam edeceğiz. “Beyaz Yakamla Nasıl Vedalaşırım?” girişimci olmak isteyenler için kendi hikayemdeki somut adımları ve uygulamaları paylaştığım, 73 sayfalık bir e-rehber. Rehberi okuyarak benzer birinin hikayesinden ilham alabilirsiniz. Bana en çok gerçek hikayeler ilham verir. Tabi bu kişisel bir şey..
İş hayatındaki girişimci oranlarına bakınca kadınların daha geri planda kaldığını üzülerek görüyoruz. Sizce bu oranı arttırmak için neler yapılabilir?
Bunun da nedenlerine bakmak lazım. Bazısı benim gibi annelik kimliğini üzerine giyip bir süre onunla yaşamaya karar verip, iş yaşamından çekiliyor. Benim geri dönmem 2 yılı buldu mesela. Bazısı yaşam öncelikleri gereği çok yoğun bir çalışma hayatı istemiyor. Çünkü girişimcilik işte böyle pazar akşamı da çalışmak demek ve hayatın terazisini tutturmak girişimciyken zor. Bazısı maddi olanaksızlıklardan çekiniyor ya da evliyse eşi desteklemiyor vb. Toplumda birçok konuda gördüğümüz kadın erkek eşitsizliğine değinmiyorum bile. Neyse ki bugün gururla takip ettiğimiz nice kadın girişimciler de var. Denemek lazım! Her zaman bunu söylüyorum ve söyleyeceğim. Eğer bir fikrin varsa denemeden başarılı olup olmayacağını bilemezsin. Üstelik denemek bedava ve denemeye başlamak için radikal bir karar almaya ihtiyacın yok. Bugün dijital yaşam muhteşem iş fırsatları getiriyor. Senin evinde el emeği göz nuruyla mis gibi dolmalar sarıp Instagram’dan satan Ayşe’den, Fatma’dan ne farkın var? Tek fark, henüz yapmak istediklerini denememiş olmak.
Sizi takip etmek isteyen okurlarımız hangi kanallardan size ve kitaplarınıza ulaşabilir?
“Yeni Bir Pencere Aç” benim basılı tek kitabım. Raflarda ve online kitap satan tüm platformlarda mevcut. www.haddinias.net üzerinden yazdığım E Rehberlere de rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Instagram hesabım pinarozkent ve en aktif kullandığım platform olan Linkedin’deki profilim de burada
Bu harika sohbet fırsatını verdiğiniz için çok mutlu oldum. Çok teşekkürler.
Türkiye'nin moda başkenti olarak bilinen İstanbul yine mükemmel bir organizasyona ev sahipliği yapmak için hazırlanıyor!…
2024 yazı bir hayli kavurucu geçerken bir yandan şıklıktan ödün vermemek bir yandan da sıcaklara…
Ek gıda konusu bazı anneler için kabus olurken, bazı anneler için ise sorunsuz devam eden…
Bir kahraman, bir centilmen, bir dahi, bir düşünür, bir devrimci... Bitmek bilmeyen, sayısız mükemmel sıfatlara…
Kasım ayının gelmesiyle hava sıcaklıkları yavaş yavaş düşmeye başladı. Meteoroloji uzmanları bu kışın sert geçeceğini…
Evde beslenen evcil hayvanların kayıt altına alınması ve kimliklendirilmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yönetmeliği…
Leave a Comment