Yazar

womanlogy

Yazılar

Neslihan Yetişkin Yapay Olan Her Şeye Karşı Çıkan Doğası Sayesinde Ekosanat’a Yöneldi

Dünyadaki kaynakların fazlaca tüketildiği, üretim ve tüketim dengesinin bozulup çeşitli sağlık, çevresel, ekonomik sorunların arttığı günümüzde, her iş kolunda olduğu gibi sanat da evriliyor ve bilinçli sanatçılar sayesinde toplumlarda farkındalık oluşumu
hızlanıyor.
Neslihan Yetişkin uzun yıllar resim ve tasarım alanında eserler üretip, farklı boya malzemelerini kullanarak kendini ifade eden bir sanatçı iken, bir gün yaşadığı bir sağlık sorunu sebebiyle eko sanata yönelme kararı aldı.

Farklı olana yönelme zamanı geldi.

Neslihan Yetişkin’e doktorunun resim yapmayı bırakması gerektiğini söylemesi üzerine, kendisi kimyasal olmayan malzemeleri kullanarak ve kendi boyalarını yaparak sanatına devam etme kararı aldı. Böylece kahve, kumaşlar, eko sanat ürünleri, kök boyalar ve farklı materyalleri bir arada kullanarak sıra dışı eserler tasarlamaya başladı.

Yapay olan her şeye karşı çıkan doğası gereği önce ilham aldığı düşünce ve yaklaşımları sonra da kullandığı materyalleri değiştiren Neslihan Yetişkin; artık çok daha özgün eserler tasarlıyor. Doğaya duyarlı, tüketerek değil dönüştürerek; varlık içerisinde yokluk, yokluk içerisindeki varlığı görerek resim yapmaya devam ediyor.  Neslihan Yetişkin yaptığı resimler ve tasarımlar ile çeşitli sanat galerilerinde sergiler açtı. Galeriler, iş dünyasından çeşitli kurumlar, sivil toplum kuruluşları ile ortak projeler geliştirmeye devam ediyor. Eserleri ve hakkında detaylı bilgi almak için: www.neslihanyetiskin.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Neslihan Yetişkin Kimdir? 

1979 İstanbul doğumlu olan Neslihan Yetişkin, Bakırköy Anadolu Meslek Lisesi Resim Bölümünden mezun oldu. Uzun yıllar resim ve tekstil üzerine tasarımlar yaptı. 2015 yılında Devlet Opera ve Balesinde “Bonjour Mademoiselle” gösteriminin kostüm tasarımını gerçekleştirdi. NişArt Sanat Galerisinde Karma bir sergi ve Bozcaada Rengigül Sanat Galerisinde Uyanış Sergisini ve  Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ile birlikte “Kanserli Organlar” adlı bir sergi gerçekleştirdi.

Bozcaada sevdalısı olan ve Türk – Rum kardeşliği konusuna verdiği önem sebebiyle; Bozcaada’nın coğrafi haritasını ve eşleniğini kullanarak açılmış melek kanatları deseni elde eden sanatçı, bu dostluğu simgeleyen bir tişört tasarladı. Uzun yıllar resim ve tasarım alanında çalıştıktan sonra alerji kökenli sağlık sorunları sebebiyle, doktorunun kara kalem dışında resim yapmamasını önermesi üzerine  kimyasal olmayan materyalleri kullanmaya yöneldi. Kahve, kumaşlar, ecoart ürünleri, kök boyalar ve farklı materyalleri bir arada kullanarak sıra dışı eserler tasarlamaya başladı.

Varlık içerisindeki yokluk ve yokluk içerisindeki varlık felsefesinden esinlendiğini ve kendini ifade etme aracı olarak resim sanatını seçtiğini belirten sanatçı üretmeye devam ediyor ve kendi boyalarını yapan bir ekoart sanatçısı olarak yolunda ilerliyor.
Evli ve iki çocuk annesidir.

Ukrayna özellikle son 5 senedir adını güzelce duyurup turistik gezilere kucak açar oldu. Türkiye ile vize uygulamasının olmaması, mesafe olarak yakınlığı ve adından sıkça söz ettiren gece kulüpleri ile herkeste bir merak uyandırmayı başaran Ukrayna’ ya gitmeyi planlayanlar için işte ön bilgiler :

1991 yılına kadar Sovyet Rusya hakimiyetinde yaşayan Ukrayna, Sovyet Rusya’nın dağılmasıyla daha önce uğraştığı bağımsızlığını kazandı. Ancak ülkenin pek çok yerinde halen Sovyet Rusya’dan izlere rastlayabilirsiniz. Hatta ülkede Rusya’yı öven insanların, Ukrayna’ya olan sadakatinden şüphe bile duyulabiliyor.

Ukrayna için her ne kadar Türkiye’de ucuz ülke imajı olsa da, bazı bölgelerde fiyatlar hiç de ucuz sayılmaz. Özellikle Odessa’da bir şeyler yiyip içtiğinizde İstanbul’daki fiyatlara benzer fiyatlar ile karşılaşıyorsunuz. Para birimi Grivna olan Ukrayna’nın Lviv şehri ise ucuzluğu ile ün salmış durumda.

Ukrayna insanlarının Türk misafirleri çok sıcak karşılamadığı dedikoduları kulağımıza gelmedi değil. Hava alanında dahi pasaport polislerinin çok da kibar tavırlar sergilemediğini belki siz de duymuşsunuzdur. Özellikle Türk erkek misafirlerin tek başına ziyaretlerinde bu dedikoduyu sıkça duyuyoruz. Bu sebepten çift olarak gitmeye daha uygun bir lokasyon olabilir.

Ukrayna ‘da dil ile ilgili problem yaşayabilirsiniz. İngilizce anlayan ve konuşan yerli halk burada oldukça azınlıkta. Özellikle tarihi yerlere meraklı iseniz, önceden bilgi edinip gitmenizde bu açıdan fayda olacak. Zira İngilizce açıklamalar bulunmadığından müzeleri anlayamama durumunuz oluşacaktır.

Ukrayna eğlence, festival, sanat, etkinlik konularında oldukça kendine güveniyor. Kendine has festivalleri ile gündemde kalan Ukrayna ‘da Caz Festivali, Kısa Film Festivali, Belgesel Film Festivali, Bisiklet Günü gibi pek çok etkinlik sizi bekliyor. Gece hayatı sevenler ise bu ülkede asla sıkılmayacak ne de olsa gece kulüpleri, bar ve diskolarının ünü dünyanın her yerine yayılmış durumda.

Ağırlıklı olarak domuz eti kullanılan Ukrayna yemeklerinde en ünlüleri : Borş Çorbası, Vareniki, Deruni, Salo, Strudel. Çay, reçel, turşu, mantarın sıkça sofralarda yer alması Türk mutfağını sevenler için iyi haber.

Gezmeyi sevenler için öneriler :
Odessa’da : Opera Binası, Puşkin Müzesi, Çikolata Müzesi, Potemkin Merdivenleri, Arcadia Bölgesi, Sabornaya Kilisesi
Lviv’de : Rynok Meydanı, Lychakiv Mezarlığı, Potocki Sarayı,Ermeni Kilisesi
Kiev’de : Özgürlük Meydanı, Aziz Sofya Katedrali, Mariyinsky Sarayı
Kharkiv’de : Annunciation Katedrali, Kharkiv Tarih Müzesi,Shevchenko Parkı
Lutsk : Lubart’ın Kalesi, Holy Trinity Katedrali,Lutheran Kilisesi, Heykel Evi, Çan Müzesi, Volin Etnografya Müzesi,

Önceden alınan Ukrayna uçak ve otel biletleri ile bütçenize dost bir tatil yapabilir, keyifli bir tatil için en uygun dönem olarak baharı tercih edebilirsiniz.

“Vakit, nakittir.” sözünün önemini hepimiz iyi biliriz ki, verimlilik de vakti iyi değerlendirmenin en önemli yollarından biridir. Evde verimli çalışamamaktan yakınan kişi sayısı arttıkça yeni çalışma teknikleri araştırmak ve uygulamaya geçirmek de kaçınılmaz oluyor. Home office çalışmaların her sektöre yayıldığı bu günlerde, konuyla bağlantılı olarak daha önce  Home Office Çalışmanın 5 Kuralı isimli yazımızı sizlere aktarmıştık. Şimdi de işinize yaraması muhtemel olan Pomodoro Tekniğini sizlere aktaracağız.

Verimlilik ve zaman yönetimi eski popülaritesini haklılıkla sürdürdüğünden ötürü 1980’li yıllarda Francesco Cirillo adlı İtalyan öğrenci tarafından bulunan Pomodoro Tekniği bugünlerde yeniden gündeme taşındı. İtalyanca domates anlamına gelen pomodoro, etkili bir zaman yönetimi tekniğine ismini vererek, hafızalara yer etti. Yazılım sektöründe çalışan Francesco, bu tekniği bulurken mutfaktaki zaman sayaçlarından ilham aldığını belirtmiş.

İşin özü : 

  • 25 dakika çalışma + 5 dakika mola = 30 dakika (1 pomodoro)
  • 4 pomodorodan sonra ise : Yarım saat mola kazanılıyor.

İdeal pomodoro süresi günlük 6-12 pomodoro olarak belirtiliyor. Böylece günde 3-6 saat arası etkili çalışma yapmış oluyorsunuz.

Bu tekniği uygularken sizlere önerdiğimiz 2 önemli püf nokta bulunuyor :

  1. Mola sürelerinde iş harici konularla motive olmanız, çalışma sürelerinde daha verimli çalışmanıza yardımcı olacağından dolayı önemlidir. Bu yüzden mola sürelerini keyif aldığınız şeylere ayırmaya gayret ediniz.
  2. Yapılacak işleri önem sırasına göre sıralayıp, enerjinizin yüksek olduğu ilk pomodoroya en önemli işten başlayınız.

Keyifli çalışmalar dileriz.

 

 

Başından beri yaşattığı olaylarla hızlıca geçen 2020 yılının yazına da kavuştuk. Bu yaz her seneden daha farklı geçse de sosyal mesafe kuralları çerçevesinde plajların çok da boş kalmayacağı kesin. Evde bunalan çoğu kişi kendini yazlık yerlere atmaya başladı bile. Peki moda camiasında bu senenin trend bikini ve mayoları nasıl olacak?

  • Puantiye : Puantiyenin el atıp da güzelleştirmediği bir kıyafet var mı? Hepsi gibi puantiyeli plaj kıyafetleri de insana kendini sevdirmeyi başarıyor. Görseldeki modelimiz bir klasik olan siyah üzerine beyaz puantiye. Sizin favori renginiz hangisi?

  • Yüksek Bel : 2020 yılının yüksek bel modası, bel ve karın bölgesinde yağlanma olan tüm kadınların kahramanı olmaya devam ediyor. Bu rahatlığa alışınca düşük bele geçmek bir hayli zor olacak.

  • Çiçek desenler : Stiller de Çiçek Açarsa adlı yazımızda bu senenin çiçek modasından bahsetmiştik. Bikiniler de bu trendin gerisinde kalamazdı elbette. Plajlarda cıvıl cıvıl çiçek desenleri gözümüzü gönlümüzü açacak belli ki.

  • Fırfır : Neşeli fırfırları eminiz ki siz de çok seveceksiniz. Çizgili modellere nasıl da yakışmış.

  • Tek Omuz : Bir zamanların modası tek omuz, şimdi plajlarda karşımızda. İstenmeyen askı izlerine karşın, güneşlenirken bu modelde ekstra dikkatli olmakta fayda var!

 

 

21 Haziran itibari ile yüzlerce badire atlattığımız 2020 yılının yaz mevsimi resmi olarak gelmiş oldu. Tatillerimizin, alışkanlıklarımızın, günlük hayatımızın eski yazlar gibi olamadığı bu yıl; evde ve kendimizde yapabileceğimiz yaza merhaba aktivitelerini sizler için hazırladık:

  • Yaza Merhaba Partisi: Eskiden arkadaşlarımızla doyasıya buluştuğumuz, sokaklarda saatlerce yürüdüğümüz, gündüzü ayrı gecesi ayrı gezip eğlendiğimiz yaz mevsimini hepimiz özledik. Bu neşe halinden mahrum kalmamak için evimizde ailemizle veya tek başımıza yalnızca kendimiz için organize edeceğimiz bir gün ile bu tada en azından yaklaşabiliriz. Sevdiğimiz yemekleri yapıp, güzel bir sofra kurabilir ve o gün her günden daha özenli giyinip sevdiğimiz şeyleri yapabiliriz. Çocuklu ailelerde bu mini partiler çocukları çok mutlu edebilir.
  • Fazlalıklardan Kurtulma Zamanı: Hem kilo anlamında hem de evdeki fazla yer kaplayan eşyalardan kurtulmak için harika bir motivasyon kaynağı yazın gelmesi. Yapamadığımız o diyeti uygulamak için bir şans daha! Şimdi kendimize uygun bir spor seçme ve hedefler koyma vakti. Yeterli motivasyonu bulamıyorsanız bu yazımıza göz atabilirsiniz. Beraberinde evde enerji karmaşası yaratan, gözümüzü yoran, dolaplarımızda fazla yer kaplayan eşyaları da elden çıkarıp ferahlama zamanı. Bunun için ikinci el kıyafet, eşya satma platformlarını kullanabilir veya elden çıkarmanın en güzel hali hediye etmek yolunu seçebiliriz. Sadeleşmenin en güncel anahtarı Minimalizm akımı belki de şuan tam da ihtiyacımız olan!

  • Yazlar Kitapsız Geçmez: Şezlonga uzanıp, güneşin tenimizi ısıttığı o günlerde elimize bir kitap alıp dalıp gitmeyi hepimiz özledik. Serin yaz akşamlarında uyumadan önce camı açıp esen hafif meltem eşliğinde kitap okumanın tadı da çok başka. Kendimizi geliştirmek ve raflarda bekleyen kitapları bitirmek için önümüzde koca bir yaz var. Şimdi sevdiğimiz yazarları, takip ettiğimiz yayın evlerinin yeni kitaplarını, ilgimizi çeken yeni alanlarda yazılmış kitapları araştırıp bulma ve okuma zamanı. Bu yaz sonuna kadar şu kitapları bitireceğim şeklinde bir hedef de bu konuda bizi motive edebilir.

  • Yaz Lezzetlerini Geri getirme Zamanı: Yazın en sevilen lezzetleri dondurma, limonata, karpuz, soğuk çorbalar, soğuk içecekler, smoothieler, buzlu çaylar, zeytinyağlı ve bol salatalı hazırlanan hafif akşam yemekleri. Her birinin hazırlanması pratik ve eğlenceli. Masanın üzerinde bulunduracağınız içi taze naneli limonata dolu bir sürahi sizi gelip gidip içtikçe ferahlatacak ve görüntüsü ile içinizi açacak. Dolapta hazır bulunan dondurmalar akşam yemeklerinden sonra keyfe keyif katacak. Haydi yaz sezonunu açma zamanı!

  • Yaz Demek Kuzenlerin Buluşması Demek: Hepimizin çocukluğundaki ve önceki yılların yaz tatillerinde kuzenlerle ve aile büyükleri ile buluştuğumuz anılar vardır. Bu süreçte yanlarına gidemesek de büyükleri telefon ile aramak belki küçük hediye paketleri göndermek bu nostaljiye bizi yaklaştırabilir. Online buluşmalar, Whatsapp grupları sayesinde kuzenlerle ilişkileri yeniden sağlamlaştırabilir ve köklerimizden gelen o gücü yeniden aktifleştirebiliriz. Bu yaz da aile ve eski dostların neşesinden mahrum kalmamak için iletişimi başlatmak gerek.

Pandemi ve sonraki süreç bu yılı bizim için her yıldan farklı yaptı. 2020 yazının da sıra dışı geçeceği kesin. Her anı güzelleştirmek ve anda kalıp mutlu olmayı seçmek bizim elimizde. Şimdi yazı yaşama zamanı! Olabildiğince.

21 Haziran kuzey yarım  kürede hem yaz başlangıcı hem de en kısa gece en uzun gündüzün yaşandığı gündür. Bu yıl ise 21 Haziran saat 09.41’de  aynı zamanda bir güneş tutulması olacak.  Tutulma Yengeç burcunun 0. derecesinde yaşanacak. Bu tutulma özellikle Koç, Terazi, Yengeç ve Oğlak burçlarını etkisi altına alacak.  Peki Nasıl?

 

Deneysel Astrolog Kenan Yasin Bölükbaşı tutulma ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bu dönemde özellikle mide ağrıları ve iş hayatında hırsların yoğunlukta olabileceğini belirten Bölükbaşı, tutulmanın genel etkilerini ve her bir burca olan özel etkilerini şu şekilde paylaştı:

’Bu tutulmadan başladığı işi bir türlü bitiremeyenler, başkalarına hedeflerini bulması için yardım edip kendi hedeflerini unutanlar etkilenecek. Bir tarafımız dünyaya dönükken diğer tarafımızın da bilgelikle aktığı, iyi ya da kötü bilgeliğe ve aydınlanmaya ihtiyacı olan kişiler, bu tutulmadan daha fazla etkilenecek. Artık evlerimizde daha çok çalışmaya döneceğiz. Eve daha çok iş getiren bir model olacağız. Yapacağımız işlerde, girişimlerde fikir almak, danışmak bizler için uygun olacak. Ölçüp tartarak hareket etmememiz mi gerekecek? Tam teslimiyet mi? Yoksa kuşku duymak mı? Örnekleyecek olursak; bu tutulma bizleri stalker olarak adlandırdığımız rollere büründürülebilir.  Psikolojik olarak beden diliyle, çakra diliyle kendimizi bu tutulmaya hazırlamamız lazım’’ dedi.

YENİ İŞ BAŞLANGIÇLARINA MERHABA

“Tutulmanın olduğu burç olan Yengeç, öncelikle Medikal Astrolojide mide ile alakalıdır. Bu tutulma mide yanmalarımızı tetikleyebilir. Çünkü yeni iş başlangıçları yapmak isteyeceğiz. Hayatın içerisinde kendimizi artık nerede konumlandırmak istediğimizi gözlemleyeceğiz. Bunları sadece ‘Aile ve Yuva’ hanemizde değerlendirmeyeceğiz. Bir şeyleri ortaya çıkarmak, yeni bir iş yapmak ve artık içimizdeki yetenekleri  dışarı çıkarmak isteyeceğiz. İçimizde saklı kalan ne varsa ortaya çıkarmak isteyeceğiz. Yeni süreçlere hazırlık aşamasındayız. Kurumsal bakış açısında çok fazla şey deneyimleyeceğiz. Mide yanmaları içe kapanmalar, içe durmalar ve dik durmakta zorlanmalar söz konusu ise Solar Pleksusu düşünün, kendinizi gözlemleyin. Yeni ne yapmak istiyorsunuz sorusunu kendinize yöneltin. Tutulma blokajlarımızı gözlemlememize vesile olacak. Çaba göstermek ve mücadele etmekle ilgili sınanacağız.”

İŞTE TUTULMANIN BURÇLARA ETKİSİ

YÜKSELEN KOÇLAR VE KOÇ BURCU

Aktif bir döneme başlangıç yapıyorsunuz. Fakat bu dönem sabırlı olmayı deneyimleyebilirsiniz. Yeni döneme hızlıca uyum sağlıyorsunuz. Eyleme geçmeden evvel, yaşam prensiplerinizi göz önünde bulundurmalısınız. ‘Aile’, ‘ev’ ve ‘şehir’ değiştirmekle ilgili konular gündeminizde olabilir. Güneş tutulmasını 4. ev konularından deneyimleyeceksiniz. Kendinizi ifade etmekte zorlanabilir ve gerçeklerden kaçmak isteyebilirsiniz. Fakat burada su elementinin ayrıştırma özelliğinden faydalanabilir ve krizi fırsata çevirebilirsiniz. Aidiyet duygunuz ve geçmiş yaşanmışlıklarınız hareket kabiliyetinizi sınırlıyor olabilir. Akıl karışıklığınıza sebebiyet veren her ne ise gerçeklerle yüzleşmelisiniz. Bu yüzleşme, hareket kabiliyetinize yön verebilmenizi kolaylaştıran etkilere sahip olacak. Maddi güvenlik ihtiyacınızı artık düşünmüyor ve biran evvel yeni düzene geçmek için heyecan duyuyor olabilirsiniz.

YÜKSELEN BOĞALAR VE BOĞA BURCU

Sizi maddi güvenlik alanlarında hırslandıracak bir sürece giriyorsunuz. Yakın çevrenizle ilgili konular, yeni ağlar kurmak, kardeşleriniz ve akrabalarınız gündeminizde olacak. Güneş tutulmasını 3. ev konularından deneyimleyeceksiniz. Bu süreçte birilerinden destek almak sizi hırslandırabilir. Aşina olmadığınız konularda sosyal çevrenizden nasıl faydalanacağınızı düşünebilirsiniz. Geçmiş bağlantıları tekrar gündeminize taşıyabilirsiniz. Objektif olmaya özen göstermelisiniz. Fakat kolay kolay değişmeyen fikirleriniz bu konuda sizi zorlayabilir. Yeni sözleşmeler anlaşmalar söz konusu olabilir. Karar vermeden ve imzalamadan önce enine boyuna düşünmek isteyebilirsiniz. Stratejinizi doğru belirlediğinizde, adım atmanız daha kolaylaşacaktır.

YÜKSELEN İKIZLER VE İKIZLER BURCU

Sahip olduğunuz değerlerin farkına varacağınız bir sürece giriyorsunuz. Maddi değer yargılarınızla ilgili fikirleriniz değişiyor. Güneş tutulmasını 2. ev konularında deneyimleyeceksiniz. Toplum içerisinde var olmak ve kendinizi göstermek isteyebilirsiniz. Yakın çevrenize ya da ailenize kendinize ait bir alan kurmak isteyeceğinizden bahsedebilir ve destek almak isteyebilirsiniz. Artık her şeyin iradesini kendi elinize alıyorsunuz. Kendinize yaşam alanı oluşturmak için araştırmalara giriyorsunuz. Yaşam tarzınız şekilleniyor. Bu konularda hareket ederken sizi zorlu bir sürecin beklediğini bilmenizi isterim. Hazırlıklı olmalısınız. Bu zorlu geçişte stratejik davranmayı göz ardı etmememlesiniz. Beklemediğiniz bir para elinize geçebilir.

YÜKSELEN YENGEÇLER VE YENGEÇ BURCU

Hayattaki önceliklerinizi belirlemenin vaktinin geldiğini söyleyebiliriz. Sizi motive eden konuların gündeminizde olacağı bir sürece giriş yapıyorsunuz. Güneş tutulmasını 1. ev konularında deneyimleyeceksiniz. Yatırımlarınızı kendi kimliğinizi yeniden
yapılandırmak için kullanacaksınız. Belki bu yatırımı kendinizi yeni bir eğitim sürecine hazırlamak zorunda hissederek
yapabilirsiniz. Ya da kariyerinizi yurt dışı bağlantılarınızı daha da kuvvetlendirerek ilerletmek durumunda kalabilirsiniz. Aile
büyükleri ya da otorite figürlerinin de etkisi, baskısı ile de değişim dönüşüm sürecine girebilirsiniz.

YÜKSELEN ASLANLAR VE ASLAN BURCU

Artık eskiyi eskide bırakma zamanının geldiğini biliyorsunuz. Sadece harekete geçmek için her şeyin zihninizde daha net olmasını bekliyorsunuz. Güneş tutulmasını 12. ev alanlarında deneyimliyorsunuz. Eğrisiyle doğrusuyla kendinizle yüzleşmenin acı gerçekleriyle baş başa olduğunuz bir süreç geçireceksiniz. Fakat sizler her şeyin üstesinden gelebildiğiniz gibi bunların da
üstesinden gelebileceksiniz. Tekrardan çabalamak emek sarf etmek gerekebilir. Desteğe ihtiyaç duyabilir ve aile büyüklerinizden yardım talep edebilirsiniz. Bu durumu zayıflık gibi değerlendirmek size acı verebilir. Bakış açınızı değiştirmek güçlenmenize sebebiyet verecek. Beklenmedik gelen maddi manevi destekler, siz fark etmeden karmanızı tamamlamanıza sebep olacaktır. Siz değişip dönüştükçe kariyerinizin sınırları da o denli büyüyecek diyebiliriz.

YÜKSELEN BAŞAKLAR VE BAŞAK BURCU

Kendi yolunuzu çizmeye hazır mısınız? Bu dönem yaratıcılığınızın ön plana çıkacağı bir sürece giriyorsunuz. Yaratıcılığınızı organizasyonlar ve aktiviteler üreterek sağlayabileceksiniz. Güneş tutulmasını 11. ev konularında deneyimliyor olacaksınız. Geleceğe yönelik planlar yapmak sizi zorlayacağını düşünebilirsiniz. Akışta kalmak ve “Su akar, yolunu bulur” cümlesini sürekli kendinize hatırlatmanız gerekebilir. Aşk hayatınızı hareketlendirecek biriyle tanışabilirsiniz bu süreçte. Yeni ortaklıklar söz konusu olabilir. Tüm şartları geçmiş yaşanmışlıklar süzgecinden geçireceksiniz. “Geç olsun güç olmasın” diyebilir ve gelen
teklifleri bekletebilirsiniz.

YÜKSELEN TERAZILER VE TERAZI BURCU

Öncülük edebileceğiniz projeler içerisinde yer alabilirsiniz. Otorite figürlerinin de desteği ile aldığınız sorumluluğun geniş kitlelere de yayılacağının garantisini alabilirsiniz. Güneş tutulmasını 10. ev konularında deneyimliyor olacaksınız. Kariyerin dışında ailenizin ya da aile büyüklerinizin vesilesiyle birileriyle tanıştırılabilirsiniz. Asla evlenmem dediğiniz noktada bir anda yeni bir düzenin içerisine girebilirsiniz. Bu birliktelik ya da yeni projeler sizi daha da hırslandıracak ve farklı konularda deneyimler elde edeceksiniz.

YÜKSELEN AKREPLER VE AKREP BURCU

Geçmişe takılı kalmak harekete geçmenizi engelliyor. Fakat karar vermek için zorlanıyor olabilirsiniz. Sizin için tüm şartların oluşmuş olması önemli. Tek başınıza her şeyin altından kalkabilecek güce ve yetiye sahip olmadığınızı  düşünebilirsiniz. Güneş tutulmasını 9. ev konularında deneyimliyor olacaksınız. Yakın akrabalar, kardeşler, kuzenlerle konuşmak fikir alışverişlerinde bulunmak size yeni fırsatları beraberinde getirebilir. Aldığınız maddi desteği, sizin doğru alan ve mecralarda değerlendirmeniz yararınıza olacaktır.

YÜKSELEN YAYLAR VE YAY BURCU

Sahip olduğunuz mal varlıklarınızı elden çıkarmak isteyebileceğiniz bir sürece giriyorsunuz. Bu süreçte atacağınız adımlar sizi zorlayabilir. Eşinizin maddi kaynakları ya da miras konuları gündeminize gelebilir. Ani beklenmedik gelen maddi kazançlar sayesinde farklı girişimlerde bulunabilirsiniz. Güneş tutulmasını 8.ev konularında deneyimliyor olacaksınız. Ya da hiç beklemediğiniz bir anda tanıdığınız birinden sürdürmekte zorlandığı işi ile ilgili yeni bir iş teklifi alabilirsiniz. Tanıdığınız birine  vermiş olduğunuz yüklü miktardaki borç, bir anda size geri ödenebilir. Sürprizlere açık olmanız gereken bir dönemdesiniz.

YÜKSELEN OĞLAKLAR VE OĞLAK BURCU

İkili ilişkiler ve ortaklıklar söz konusu olduğunda kendinizi ait hissetmeniz gereken bir oluşum içerisinde olmak isteyeceksiniz. Bu alanlarda önceliğiniz kendiniz olacak. Önce sizin temellerini sağlam olduğuna inandığınız oluşumlar içerisine girmek isteyeceksiniz. Güneş tutulmasını 7.ev konularında deneyimliyor olacaksınız. Küçük yatırımlar, sosyal mecra kanalları tüm bu oluşumlar için bir kriter belirlemelisiniz. Hareket kabiliyetinizi zorlayacak ne varsa sonrasında üzülmemek için öncesinden tedbirler almak isteyecek ve bunun için zorlanacaksınız. Yaratıcılığınıza duygularınızı katmak ve yazıya dökerek sosyal mecralarda kullanmak faydalı olabilir.

YÜKSELEN KOVALAR VE KOVA BURCU

Rutin işler ve günlük düzeniniz değişiyor. Yenilemek isteyebilirsiniz. Ya da iş arkadaşlarınızdan kopmak durumunda kalabilirsiniz. Sizden projenizi kadro oluşturacak yönetmeniz istenebilir. Güneş tutulmasını 6. ev konularında deneyimliyor
olacaksınız. Bu proje ile kendinizi ve sınırlarınızı aşabileceksiniz. Maddi konularda daha dikkatli davranmalısınız. Maddi güvencelerinize aile tarafında da beklemediğiniz anda desteklenebilirsiniz. Maddi kazançlarınızın yönü değişiyor. Doğru stratejiyi uygulamalısınız hayatınızda.

YÜKSELEN BALIKLAR VE BALIK BURCU

Aşk ilişkilerinizde kendinizi ifade etmekte zorlandığınız sürecin sonuna doğru geliyorsunuz. Öncelikli motivasyon alanlarınızı tespit etmekte zorlanıyorsunuz. İlişkiniz ya da varsa çocuklarınız “onlar iyi olsun da” ben de iyi olurum süreçlerinin artık sınırlarında yaşıyorsunuz. Güneş tutulmasını 5. ev konularında deneyimliyor olacaksınız. Ufakta olsa özgürlüğünüzü ele almak istiyorsunuz lakin bunun doğanıza aykırı olduğunu düşünerek kendinizi sınırlıyorsunuz. Oysa artık geleceğe yönelik planlar yapabilmek için arkadaşlarınızdan ya da dostlarınızdan destek görebilirsiniz. Ayrıca duygularınızı yazıya dökmek ve bunları sosyal mecralarda ya da basılı yayında kendinize, bir blog oluşturarak, hiç beklemediğiniz tepkiler alabilirsiniz. Bu durum size
kazanç sağlayabilir.

Pandemi dönemi herkes gibi yeni anne adaylarını da tedirgin ediyor. Bu süreçte yapılması gerekenler  Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Pınar Kadiroğulları tarafından Womanlogy anneleri için hazırlandı:

Pandemi süreci doğum hazırlığı yapan anne adayları ve doğum sonrası emzirme dönemindeki anneler için ek önem taşımaktadır. Pandemi sürecinde, hamile kadınların yaşadıkları hormonal değişikliklerin etkisiyle var olan kaygıları, daha da artabilmektedir. Bu süreçte bağışıklık sisteminin güçlü tutulması, rutin egzersizlerine devam etmeleri ve doğum hazırlıklarını aksatmamaları önem taşımaktadır.
Her yıl sıklıkla yaşanan ağır grip atakları bile bağışıklığı zayıflamış gebelerde artı risk oluşturur. Covid-19 ile ilgili ise henüz yeterli veri ve çalışma bulunmamaktadır. Karşı karşıya kaldığımız virüs tamamen yeni ve tanınmayan bir virüs olduğundan gebelerde etkisi ile ilgili, geniş çaplı çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bu da uzun yıllar alabilir. Genel olarak gelen ilk veriler covid ve gebelik ilişkisinin olumsuz olmadığını göstermektedir. Yapılan ilk çalışmalar doğum yapanlarda herhangi bir komplikasyon görülmediğini, bebeklere enfeksiyon geçmediğini, anne sütünde virüs saptanmadığını kısıtlı sayılarla da olsa göstermektedirler.
Oluşturulmuş genel tedavi algoritmaları da gebe bir kadının gebe olmayandan daha büyük bir risk taşımadığını, toplum için geçerli genel önerilerin gebeler için de geçerli olduğunu belirtmektedir. Hafif geçirilen Covid-19 atağında kullanılan temel ilaçlar da uzun yıllardır bilinen ve gebelerin nispeten güvenle kullanabileceği ilaçlar. Bu bilgiler ışığında aslında içimizi bir nebze daha ferah tutabiliriz.
Kişisel hijyene dikkat etme, sosyal mesafeyi koruma, olabildiğince izole kalma gibi yöntemleri artık herkes ezberledi. Bunun dışında düzenli beslenmeye devam etmek, günlük aktivite düzenine sadık kalarak kısa yürüyüşler, ev içi basit egzersizler yapmak ve uyku döngüsünü bozmamak korunma yöntemlerinin başında geliyor. Rahatlatıcı nefes egzersizleri, mümkün olduğu kadar çalışma hayatını devam ettirmek, keyif verici aktivitelerin devamı, güvenilir bilgi kaynaklarından faydalanmak kaydıyla sosyal medyadan tamamen kopmamak temel önlemler arasında sayılabilir.

Pandemi sürecine bağlı kaygı duyan annelere nasıl davranılmalı ?

Bir gebenin aklında “sağlıklı ve vaktinde doğum yapabilecek miyim, virüs kaparsam tedavi görebilir miyim, bebeğime virüs geçer mi, bebeğim kalıcı zarar görür mü, doğum sonrasında emzirebilir miyim?” gibi soruların olması son derece anlaşılır. Gebelik duyguların yoğun yaşandığı bir dönemdir. Gebeliğe bağlı hormonal değişiklikler de kaygıları tetikler. Baba adayları ve varsa diğer çocuklar bu kaygıya ortak olabilir ya da abartılı bulup gebeye öfke de duyabilir. Bu süreçte baba adayları sabırlı olmalı; çocukların da süreçle ilgili sorularına doğru cevaplar verilmelidir. Çocuklarla gelecekte, sağlıklı günlerde, kardeşle yapılacak aktivitelerin hayali kurulabilir, doğacak kardeş masallara, hikayelere dahil edilebilir. Belirsizlik; bilinmez bir durumla karşı karşıya kalmak bireyin kontrol duygusunun zayıflamasına neden olur ve bu da ruhsal savunma düzeneklerini tetikler. Bu savunma düzenekleri, kaygılanma, temizlik takıntılarının artması ve bedensel belirtilerin hemen kötüye yorulması gibi kendini gösterebilir. Gebenin davranışsal değişiklikler göstermesi kabul edilebilir ve mutlaka ruhsal açıdan desteklenmelidir.

Hamilelik, korona virüs enfeksiyonu riskini artırır mı ?

Gebelik sürecinde bağışıklık sistemi zayıflamaktadır. Bağışıklığın azalması hamile kadınları viral solunum yolu enfeksiyonlarına karşı daha yatkın hale getirmektedir. Ayrıca hamilelik döneminde solunum sisteminde bazı değişiklikler olmaktadır. Bu değişiklikler solunum yolu enfeksiyonlarının hamilelik döneminde daha şiddetli geçirilmesini de beraberinde getirmektedir. Elimizde yeterli veri olmamak ile birlikte, anne adaylarının covid-19 salgına karşı daha tedbirli olmaları gerekmektedir.

Gebeler nasıl tedbirler almalı ?

Gebelerin alacakları tedbirler aslında toplumun diğer bireylerinden farklı değildir. Özellikle el hijyeni önemli olup eller en az 20 saniye su ve sabun ile yıkanmalıdır. En az yüzde 60 alkol içeren el dezenfektanları hamilelik döneminde kullanılabilir. Eller göz, ağız, burun bölgesinden olabildiğince uzak tutulmalıdır. Gebeler salgın döneminde olabildiğince evden çıkmamalı ve sosyal mesafeyi mutlaka korumalıdır. Eve ziyaretçi kabul edilmemelidir. Evden çıkmak durumunda kalırlarsa maske takmalı ve diğer kişiler ile aralarına en az 1 metre mesafe koymalıdırlar. Dengeli beslenmeli, düzenli uyumalı ve vücut direncini artırmalıdırlar.

Korona virüs hamilelik döneminde bebeğe bulaşır mı ?

Gebelikte geçirilen korona virüs enfeksiyonunun anneden bebeğe bulaşma riski henüz tam olarak bilinmemektedir. Fakat erken gebelik döneminde geçirilen yüksek ateşli hastalıkların bebek üzerine olumsuz etkileri olabilmektedir. Dolayısıyla anne adayları bu enfeksiyona karşı sıkı tedbirler almalı ve olası bir bulaş riskinden azami ölçüde kaçınmalıdır.

Bebek masajı bebeğinize sayısız fayda sağlarken aynı zamanda bebeğinizin sizinle olan bağını da güçlendiriyor. Dışarıdan bakıldığında basit gibi gözükse de bebek masajı yapmanın da bazı püf noktaları bulunuyor. İşte bebek masajı hakkında bilmeniz gerekenler :

Bebek Masajının Faydaları :

  • Bebeğinizin rahatlamasını ve gevşemesini sağlar,
  • Bebeğinizin beyin dalgalarını olumlu yönde geliştirerek, IQ seviyesini yükseltmeye yardımcı olur,
  • Solunum ve dolaşım sisteminin daha düzenli çalışmasına yardımcı olur,
  • Uykuya dalmayı ve derin uyumayı kolaylaştırır,
  • Gaz sancıları için olumlu etki yaratır,
  • Büyüme hormonlarının daha etkili çalışmasına yardımcı olur,
  • Motor gelişimine destek olur,
  • Diş çıkarma dönemlerinde bebeğinizin ağrılarını azaltır,
  • Bebeğinize ayırdığınız zamanın daha kaliteli geçmesine yardımcı olur.

Bebek Masajına Başlamadan Önce ; 

  • Tırnaklarınızın kısa, ellerinizin temiz ve uygun ısıda olmasına özen göstermeli ve varsa takılarınızı çıkarmalısınız.
  • Yedek havlu, bebek bezi, temiz kıyafetler ve bebe yağınızı hazır bulundurmalısınız.
  • Masaj odasının sakin olmasına ve oda ısısının 24 derecenin üzerinde olmasına dikkat etmelisiniz.
  • Masaj süresince bebeğinizi yalnız bırakmamalısınız ve bebeğinizle göz teması kurarak ona gülümsemelisiniz.

Masaj Yapılmaması Gereken Durumlar :

  • Son 48 saat  içinde aşı olduysa,
  • İlaç kullanımı varsa,
  • Bir cilt rahatsızlığı varsa (isilik, egzama, döküntü gibi)
  • Bebeğinizin altı kirli ise,
  • Bebeğiniz henüz yemek yemişse veya açsa,
  • Masaj yapacak kişinin bir cilt rahatsızlığı varsa (enfeksiyon gibi)

Masaj için en iyi zamanlama banyo sonrasıdır. Bebeğin masaj esnasında açlık durumu da önemlidir. Beslenme saatinden 1 saat sonrası ideal zamanlamadır. Bebeğinize masaj yaparken eğer bebeğinizin hoşlanmadığını fark ederseniz masaja devam etmemelisiniz.

Bebeğinizle geçireceğiniz keyif dolu anlarınızın olması dileğimizle.

 

 

 

Çok sevilen eserlerin diziye çevrilmesi her zaman eski tadı vermese de kaliteli bir kurgu ve iyi bir oyuncu kadrosuyla sevilerek izlendiği ortak düşüncemiz. İşte son aldığımız haberlere göre dizi olma yolundaki 3 enfes eser.

  1. Masumiyet Müzesi : Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un çok sevilen romanı  Masumiyet Müzesi, 1975-2000 yılları arasında İstanbul’da geçen, insanı adeta içine hapseden sürükleyici bir aşk  hikayesini anlatıyor. New York Times tarafından “2009 yılının en iyi kitapları” arasında yer alan kitap fakir akrabası Füsun’un aşkından deliye dönen zengin çocuğu Kemal’in hikayesini işliyor. Kemal bir süre sonra saplantılı aşkından ötürü oldukça değişik durumların içerisinde yer alıyor. Orhan Pamuk, 2008’de yayımlanan kitabın ardından 2012’de Beyoğlu Cihangir’de  19. yüzyıldan kalma bir eve kurduğu müze ile okuyucuya kitabı yaşatmayı başardı. Kulaklık ile gezebileceğiniz müzenin giriş bileti ise kitabın içerisinde sizi bekliyor. Eski İstanbul muhitlerinden sıkça bahsedilen kitabın dizi versiyonunda bu nostaljik kısımların nasıl işleneceği ise merak konusu. Dizinin baş rolünde ise kesin olmamakla beraber Çağatay Ulusoy’un olacağı söylentiler arasında. Dizinin bir diğer özelliği ise Amazon Prime’ın ilk Türk dizisi olacağı. 2 senedir planlanan bu projenin yapımcısı ise Eric Barmack ve OGM Pictures. Şimdiden merakla beklenen dizi için herkese keyifli seyirler.
  2. Ejderha Dövmeli Kız : İsveçli polisiye yazarı Stieg Larsson ait olan Ejderha Dövmeli Kız , yazarın Millennium adlı üçlemesinden birisi. Hem film hem de kitap olarak sevenleri ile buluşan Ejderha Dövmeli Kız’ın,  şimdi eski öyküsünden bağımsız olarak yeni bir hikaye ile uyarlanıp dizi olacağı açıklandı. İngilizce olarak çekilecek olan dizinin henüz oyuncuları ve yayın tarihi ise belirsizliğini koruyor. Dizi Amazon Prime’da seyircisi ile buluşacak.
  3. Upgrade : Leigh Whannell’ın 2018 tarihli Bilimkurgu türündeki filmi olan Upgrade’in filmden sonraki kısımları ekranlarda dizi olarak yayınlanmaya devam edecek. Whannell’ın hem yazıp hem yönettiği filmde STEM adlı bir mikro-çip ile Grey Trace  fiziksel yeteneklerini aşıyor ve karısının ölümüne sebep olanlardan intikam almak için kolları sıvıyordu. Filmden 1-2 yıl  sonrasını konu alacak olan dizide filmdeki başrol oyuncusu Logan Marshall-Green’in ise olup olmayacağı şimdilik meçhul. Dizinin oyuncu kadrosu, çekim ve yayın tarihleri merakla beklenen konulardan.

 

Covid-19 sonrası sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada tedbirli döneme geçiş yapılırken hayatlarımızdan da bazı şeyler şaşırtıcı bir şekilde değişime uğruyor. Bundan henüz 6 ay önce, henüz koronavirüs hakkında fikir sahibi değilken, evliliklerin, cenazelerin ve daha pek çok etkinliğin bu denli değişeceği söylense muhtemelen hiç birimiz inanmazdık. Ancak her şey hızla hiç ummadığımız şekilde değişti ve şimdi normalleşme sürecinde nikah kıymak bile farklı bir şekle büründü.

Covid-19’u yenmeye çalışan toplumumuzda bir yandan ise hayatın olağan akışı devam etme telaşında. Bu olağan akıştan biri de aylar öncesinden alınmış nikah günleri yani pek çok çiftin yıllardan beri beklediği o en özel gün. Alınan tedbirler kapsamında normalleşme sürecinde belirlenen yeni nikah kuralları bir genelge halinde İç İşleri Bakanlığı tarafından şu şekilde aktarıldı :

  • Nikahlar mümkün olduğunca açık havada kıyılacak ve süresi kısa tutulmaya çalışılacak.
  • Eğlenmeye yönelik müzik olmayacak, yalnızca dinlenmeye yönelik müzik yapılacak.
  • Misafirlerin girişlerde mutlaka ateş ölçümleri yapılacak, 38 dereceden yüksek olanların en yakın sağlık kuruluşuna yönlendirilmesi sağlanacak.
  • Mekan girişlerinde dezenfektan bulundurulacak ve misafirlerin ellerini dezenfektan  ile temizlemelerinden sonra içeri girişleri sağlanacak.
  • Kurallar, mesafe, maske kullanımı ve temizlik uygulamalarına ilişkin bilgilendirme afişleri nikah yapılacak mekanların girişlerine ve içerisinde uygun yerlere asılacak.
  • Misafirlerin oturma düzenine ilişkin bir oturma planı yapılacak. Bu oturma planı baz alınarak, kapasiteye uygun sayıda misafir kabul edilecek. Oturma düzeninde aynı evden olanlar için sosyal mesafe kuralı olmayacak ama diğer misafirler arasında masalar arası en az 1,5 mt. ve sandalyeler arası en az 60 cm. mesafe belirlenecek.
  • Gelin, damat, şahitler dahil herkesin mutlaka maske takma zorunluluğu olacak. Mekan dışında, nikaha maskesiz gelenler için maske bulundurulacak.
  • Her masada el dezenfektanı bulunacak ve dezenfektanın alkol oranının en az %70 olmasına dikkat edilecek.
  • Masa bulunmayıp sadece sandalye bulunan mekanlarda sandalyeler arası mesafe en az 1 mt. olarak ayarlanacak. Her sandalye dolu olmayacak, birer sandalye boşluk bırakılarak oturulacak.
  • Gelin ve damadın bekleme odası mümkünse camlı odalar olacak ve doğal havalandırmaya uygun olacak.
  • Tokalaşma, temas gibi sosyal mesafeye aykırı davranışlardan kaçınılacak, takı merasimi yerine salonun uygun bir alanına hediye için bir kutu konulacak.
  • Toplu fotoğraf çekimi yapılmayacak.
  • Kapalı mekanda art arda yapılacak nikah merasimleri arasında en az 15 dakika zaman olmasına dikkat edilip, bu süreçte doğal havalandırma ile ortam havalandırılacak.
  • Varsa asansör kullanımı sınırlandırılacak ve kapasitenin sadece 1/3’ü kadar kişi asansöre aynı anda binebilecek. Asansörde kişilerin duracağı yerler en az 1 metre boşluk olacak şekilde belirli işaretler konularak işaretlenecek.
  • Nikah alanındaki görevlilerin konuyla ilgili bilgilendirilmesi mutlaka yapılmış olacak, personel giriş çıkışlarında ateş ölçümleri yapılıp gerekli ekipmanlar personele eksiksiz temin edilecek.

En kısa sürede eski hayatımıza geri dönerek, keyifle eğleneceğimiz düğünlerimize kavuşmak dileğiyle….