Yazar

womanlogy

Yazılar

Yiyenlerin tadına doyamadığı, besleyici cevizli, kuru kayısılı ve ton balıklı salatamız için;

 

Malzemeler :

 

  • Bir avuç ceviz (çok ufak parçalar önerilmez.)
  • 5-10 adet küp şeker büyüklüğüne getirdiğiniz kuru kayısı
  • 2 kutu yağı süzülmüş ton balığı,
  • 1 adet yeşil biber,
  • 1 adet kırmızı kapya biber,
  • 4-5 yaprak marul,
  • 2 adet yeşil soğan,
  • Yarım bağ roka,
  • Bir avuç taze nane,
  • Bir tutam reyhan,
  • Bir tutam maydanoz,
  • 1 adet limon,
  • Zeytin yağı,
  • Nar ekşisi

 

Tarifi :

 

  • Tüm malzemeleri istediğiniz boyutlarda doğrayarak bir kabın içerisinde buluşturun. İsteğe göre bir miktar mısır, kekik ve tuz da ilave edebilirsiniz.

     Bu doyurucu ve leziz salatamız için şimdiden afiyet olsun.

 

Öneri :

Kuru kayısı yerine yeşil elma da ekleyebilirsiniz.

Yatak odaları günümüzün üçte birini geçirdiğimiz yerdir. Hepimiz bu odada dinlenmek, rahatlamak ve huzur bulmak isteriz. Yüzlerce yıl boyunca uzak doğuda insanlar evlerini ve yaşam alanlarını düzenlemek için Feng Shuiden yararlanmıştır. Bu felsefeye göre insanların en savunmasız ve tehlikelere açık oldukları zamanlar uykuda oldukları anlardır. Bu sebeple yatak odanızı size güven ve huzur verecek şekilde tasarlamalısınız. Feng Shui Uzmanı Richard Webster “Eviniz İçin Pratik Öneriler” adlı kitabında yatak odalarınızı feng shuinin bu ilkelerine göre düzenlemenizi öneriyor:

 

*Feng Shui felsefesine göre kare ya da dikdörtgen şekilli yatak odaları en iyi yatak odalarıdır. Bu odalarda chi enerjisinin daha iyi aktığı düşünülür.

 

*Odanın tek girişi olmalıdır. İki kapının olması oda sahibinin huzurlu uyumasına engel olur.

 

*Odanın tavanı eğimli olmamalıdır ve tavanda çıplak ışık kaynaklarından uzak durulmalıdır. Tavan eğimliyse yatağı en yüksek olduğu yerin altına yerleştirin. Açıktaki ışık kaynaklarına iki bambu flüt asın.

 

*Güneş ışığı iyidir ancak yatağa doğrudan düşen güneş ışığının yatağa aşırı enerji vereceğinden uykuya geçişi zorlaştırdığına inanılır.

 

*İyi bir uykuyu güvence altına almak için yatak odanızı elektrikli aletler, ofis gereçleri gibi yatak odasında bulunmaması gereken nesnelerden arındırın.

 

*Yatak, oda sahiplerinin kapıdan içeri giren insanları kolayca görebilecekleri şekilde yerleştirilmelidir. İdeal durum içeri girenin görülmesi için başın kırk beş dereceden fazla çevrilmek zorunda kalmayacağı pozisyondur. Genellikle yatak için en ideal konum kapının çapraz karşısıdır.

 

*Yatak destek kazanmak için bir duvara dokunmalıdır. Yatağın başı için en iyi pozisyon duvarla temas halinde olmasıdır. Yatak duvarlardan birine değmiyorsa oda sahibi kendini güvensiz ve rahatsız hissedebilir. Yatağın pencereye dayanması da arzu edilmez.

 

*Yatağın ayak ucu odanın ana girişiyle karşı karşıya olmamalıdır.

 

*Yatak çıplak bir ışık kaynağının altına yerleştirilmemelidir. Bunun çiftler arasında sıkıntılar çıkmasına ve ayrılık enerjisi vereceğine inanılır.

 

*Yatak odanızda, size bekleyen iş yığınlarını anımsatacak şeyleri bulundurmayın. Örneğin ofisten eve getirdiğiniz dosyalar veya yıkanmayı bekleyen kirli sepeti gibi. Sabah gözünüzü açtığınızda kendinizi iyi hissettirecek şeyleri karşınıza koymaya çalışın.

 

*Yatak odaları genellikle yüklük olarak kullanılır. Bu da olumlu enerjilerin odada dolaşmasına engeldir. Yatağın altına atılmış nesneler evlilik hayatı üzerinde negatif etkiler oluşturur.

 

*Aşk hayatınızın dinamizm kazanmasını istiyorsanız yatak odasında ne kadar çocuksu eşya, oyuncak varsa dışarı çıkarın. Bunlar oyuncak ayılar, model uçaklar ya da çocukluğunuzdan kalma herhangi bir şey olabilir. Partnerinizle iyi bir ilişki istiyorsanız size eskiyi ve ondan öncesini hatırlatacak şeyleri ortak odanızdan çıkarın.

Makyaj altına yapılan bakım ne kadar iyiyse makyajınız o kadar güzel olur. Makyaj doğru yapıldığında güzelliğinizi ön plana çıkarır ve yüzünüzün güçlü yanlarına vurgu yapar. Yanlış yapıldığında ise tam tersi bir etki yaratıp yüzünüze oturmaz. Makyajın doğru yapılmasının ilk adımı cildinizi hazırlamak. Hazırlanmamış bir ciltte makyaj dağılabilir veya uçabilir. İşte 4 adımda cildinizi makyaja hazırlamanın yolları:

 

1.  Adım: Cildi Temizlemek

 

Sabah kalktığınızda, yemek yaptıktan sonra, dışarıdan geldiğinizde ve özellikle akşamları cildinizde ekstra yağ ve kir birikimi olur. Harika bir makyaj için öncelikle cildinizi bunlardan arındırmalısınız. Bu adımda yüz tipinize uygun olarak seçtiğiniz bir yüz yıkama jeli veya sabun ile cildinizi yıkayın, arındırın.

 

2. Adım: Toniklemek

 

Tonik cilt temizlemenin ikinci aşamasıdır. Bir pamuk yardımı ile süreceğiniz tonik cildinizde kalan son artıkları alır ve gözeneklerinizi sıkılaştırır. Cilt tipinize uygun bir tonik ile cildinizi silin.

 

3. Adım: Serum ve Nemlendirici Sürmek

 

Cildinizi nemlendirmezseniz, cildiniz kozmetik ürünlerini içine çekeceği için gözenekleriniz tıkanır ve akne, siyah nokta, sivilce oluşur. Bunun için makyaj yapmadan önce serum veya nemlendirici bir krem ile cildinizi nemlendirin.

4. ve son adım: Baz Sürmek

 

Baz ürünleri cildiniz ve makyaj arasında bir duvar görevi görür. Öncelikle makyajınızın kalıcılığını artırır ve cilt sorunlarınızı kapatır. Baz sürerek gözenek görünümünüzü azaltabilir, cildinizdeki kızarıklıkları saklayabilir ve cildinizi matlaştırabilirsiniz.

 

Cildiniz artık makyaja hazır.

Kulağa ürkütücü gelir yalnızlık kelimesi çoğu zaman. Kendinizi buruk hissedersiniz belki de, yalnız olduğunuzu düşününce. Halbuki yalnızlığın sevimsiz görüntüsüne inat, güzel tarafları da çoktur. Peki nedir bu güzel taraflar?

 

  • Özgürlük hissi verir : Konu ne olursa olsun tek karar veren taraf sizsinizdir. Hayatınız tamamen sizin zevk ve tercihlerinize göre şekillenir. Ne yiyeceğinizden tutun da, nereye kimle gideceğinize kadar her konuda özgürsünüzdür. Birine uyum sağlamak için kendi zevklerinizi geri plana atmanıza gerek kalmaz.

 

  • Hesap soran yoktur : Neyi, niye veya ne zaman yaptığınızı açıklamanız gereken birinin olmaması sizce de çok rahatlatıcı değil mi? Paranızı nereye harcadığınızdan tutun da, neden geç kaldığınızı kibarca bile olsa açıklama gereği duymanıza gerek yok, ne güzel.

 

  • Paranız tamamen size kalır : Kişisel alışverişlerinize, tatil planlarınıza veya hobilerinize bütçenizden büyük bir dilim ayırabilirsiniz pek ala. Bütçenizi sizin için çok da önemli olmayan masraflar için planlamanıza gerek kalmaz. Paranız son kuruşuna kadar size ait olur. İster gezin, ister birikim yapın…

 

  • Tatil planları daha serbesttir : Tatile gitmek için ikinize de hitap eden bir yer seçmenize veya ortak bir zaman dilimi yaratmak için yorulmanıza hiç gerek yok. Canınız Güneydoğu turu yapmak istiyorsa yapabilir, Avrupa’yı keşfetmek istiyorsa keşfedebilirsiniz. Tek önemli nokta sizin gönlünüzün nereye gitmek istediği.

 

  • Kaybetme korkusu yoktur : Biriyle birlikteyken onu kaybetme korkusu en özgüvenli kişilerde bile oluşur. Çünkü onsuz yaşamak bir çeşit kaostur. İlişkinin bitmesi, onun başka birini seçmesi veya gözlerini bu dünyaya yumması… Pek çok ihtimal vardır insanı bu kaosa iten. Peki ya yalnızsan? Kaybedeceğin bir şey olmaz çünkü tek başınasındır.

 

  • Sosyal ilişkiler daha sağlamdır: Araştırmalar yalnız insanların arkadaş ilişkilerinin daha güçlü olduğunu söylüyor. Daha çok insana enerjisini yayabilen yalnız insanlar aynı zamanda kendilerine de daha fazla zaman ayırabiliyorlar ve sosyal çevreleri daha da genişliyor.

       “Eğer bir kişi yalnız olmayı beceremiyorsa, başkalarıyla bir arada olmayı da beceremez.” sözü boşuna söylenmemiş olsa gerek. Bir beceridir yalnızlık, bir zevk ayrı bir keyif.

Malzemeler:

 

500 gr pırasa

2 adet orta boy havuç

1 adet soğan

3 diş sarımsak

1 limon

1 kahve fincanı pirinç

2 yemek kaşığı domates salçası

Zeytinyağı

Tuz

 

Yapılışı:

 

1 adet soğanı doğrayarak zeytinyağında kavurun.

Havuçları halkalar halinde kesip soğanla birlikte kavurmaya devam edin.

Sarımsakları soyarak ekleyin.

Salçayı ekleyin ve kavurmaya devam edin.

En son üzerine kalın halkalar halinde kesilmiş pırasaları ekleyin fakat çok karıştırmayın. Pırasaların üzerini biraz geçecek kadar su koyun.

Pirinçleri yıkayın ve yemeğe ekleyin.

Tuz serpin.

Kaynadıktan sonra 20 dakika kadar kısık ateşte pişirin.

Piştikten sonra 1 limon suyunu ekleyin.

Soğuk servis edin.

Afiyet olsun.

Düğün öncesi gerginlikler de tıpkı artan heyecan gibi artar. Bu dönemde sinirleriniz bozulabilir, olumsuz düşünceler kafanıza yerleşebilir, etrafınızdakilerin sizi anlamadığını düşünebilirsiniz. Bu konuları önceden bilip tedbirli olmak ise sizin elinizde. Düğününüzde tadınız kaçmasın, kendinizi şimdiden alıştırın aşağıdaki olası ihtimallere.

  • “Gelemiyorum” cümlesine hazırlıklı olun: Düğün tarihi yaklaştıkça saçma sapan mazeretler de artar. Buna kendinizi hazırlayın. En ummadığınız, kesin gelir gözüyle baktığınız kişilerin gelmeme ihtimalini ve  yalanlarını göz önünde bulundurun ki sonra hayal kırıklıkları yaşamayın. Hele bu insanlarla tartışmaya girip moralinizi sakın ha boşuna bozmayın. Bekleyin ve “gerçek dostlarınızı keşif zamanı” diye düşünün.
  • Siparişleriniz düğüne yetişmeyebilir : Düğün yaklaşırken bir yandan da verdiğiniz siparişleri takip etme stresine girmeyin. Siparişlerin gecikme ihtimalini de düşünerek bu konuda elinizi çabuk tutun. Bozulmayacak şeyleri (örneğin bazı aksesuarlar, gelin ayakkabısı veya hediyelikler) önceden temin edip aradan çıkarmaya çalışın.
  • Aile bireyleri ile tartışmayın:: Sizin stresli olduğunuz kadar olmasa da aileler de stresli ve heyecanlı olabilir. Anlamaya çalışın onların da çocuklarının en özel günü. İstemediğiniz gelenekleri yaşatmak istiyor olabilirler, gelinlik,saç, makyaj konularında size karışabilirler. Bu durumlarda kendinizi sakince ifade edip, anlatın. İşe yaramadıysa kesinlikle tartışmayın ve mümkünse araya daha sakin ve uyumlu bir elçi sokun.
  • Eviniz tamamlanmamış olabilir : Ev yerleştirmek, eşyaların ulaşmasını takip etmek ayrı bir olay. Yanlış koltuklar size getirilmiş olabilir, hasarlı ürünler olabilir veya maddi sorunlardan dolayı bazı şeyleri alamamış olabilirsiniz. Dert etmeyin. Uyuyacak bir yer ve perdeleriniz var ise gerisi sonra da hallolur.
  • Düğün mekanı ile sorunlar çıkabilir: Düğün yerini genellikle aylar öncesinden ayırırız sebebi ise özellikle hafta sonlarının çok rağbet görmesidir. Düğün tarihi yaklaştıkça önünüze hoş olmayan sürprizler çıkmamasını istiyorsanız Düğün Sözleşmesi Yaparken Bunlara Dikkat! isimli yazımıza göz atabilirsiniz.

        Sıkıntılara karşı hazırlıklı olup, hayatınızın en güzel gününe hazır olmak tamamen sizin elinizde, sonradan umurunuzda olmayacak şeyler için düğün hazırlık döneminizi mahvetmeyin deriz, kolaylıklar.

Hepimiz en özel yaşam alanımız olan evimizin güzel ve hoş kokmasını isteriz. Bunun için çoğu zaman oda spreyleri tercih edilir. Halbuki evinizin hem temiz hem de güzel kokmasının çok daha sağlıklı ve doğal yolları var. Ziraat mühendisi ve ekolojik yaşam uzmanı Erkan Şamcı “Kadınların Altın Kitabı” adlı kitabında hangi odaya hangi kokunun yakışacağını ve bu kokuları yapmanın doğal yollarını bu şekilde paylaşıyor:

 

Salon

 

Evin en çok zaman geçirilen salon/oturma odanızın güzel aromalı bir kokusu olması için bu karışımı hazırlayabilirsiniz:

 

4 damla tarçın yağı

1 damla okaliptüs yağı

2 damla limetta (Meksika lime)

 

Bu karışımı odadaki açık olmayan bir lambaya bir kaç damla damlatın. Lambayı açtığınızda yağlar buharlaşacak ve etrafa harika bir koku yayılacaktır. Parfüm kokusu sevenler aynı uygulamayı parfüm ile de yapabilirler.

 

Antreler

 

Antre/holler için en uygun canlandırıcı kokular portakal, limon, bergamot ve ladin kokularıdır. Evinize girdiğinizde ilk sizi bu kokuların karşılaması canlılık ve ferahlık hissi verecektir.

 

Yatak Odası

 

Yatak odaları için en uygun kokular sakinleştirici, dinlendirici etkisi olan gül, lavanta, ylang ylang, elma ve vişne kokularıdır.

 

Mutfak

En çok koku üreten çoğu zamanda yemek kokularının çıktığı mutfağınızda bir karışım kullanmanız öneriliyor. 4 damla karanfil yağı ve 4 damla limetto mutfağınızı mis gibi kokutacaktır. Mutfağınızdan kötü koku yayılmaması için ızgara, balık gibi yemekleri yaparken mutlaka havalandırmanızın açık olduğundan emin olun ve varsa kapısını kapalı tutun.

 

Evinizin her odasına girip koku yayan elektrik süpürgelerinin kokusu için de çözüm basit: Toz torbasını sık sık temizleyin ve süpürgeyi çalıştırmadan önce için bir tutam vanilin, kahve veya tarçın koyun. Süpürgeyi çalıştırdığınızda etrafa sevdiğiniz mis gibi kokular yayılacaktır.

Evinizin de sizin gibi nefes almaya ihtiyacı olduğunu biliyor muydunuz? Bunun için evinizi komple yenilemenize gerek yok üstelik. Bazı yenilikler ile siz de evinize nefes aldıran değişiklikler yapabilirsiniz. Nasıl mı?

 

 

  • Duvar kağıtları : Duvar kağıtları evinizin şıklığına güzel bir dokunuş yapan, kullanımı kolay ve pratik, silinebilen özelliği ile de son yıllarda tüm hanımların gözdesi olan önemli bir detaydır. Duvar kağıtlarını komple yenilemenize de gerek yok üstelik. Yalnızca tek bir duvarı dahi yenileyerek evinize bambaşka bir hava katabilirsiniz. Üstelik internetten uygun fiyatlara temin edeceğiniz duvar kağıtlarını kendiniz de biraz el becerisi ile yapıştırabilirsiniz.

 

 

 

  • Halı ve Kilimler : Eskilerden beri evimizde halı serme alışkanlığımız bulunur. Peki sizler artık makine halılarına veda edip, el dokuma halıları, etnik kilimleri veya evinize daha cesur bir hava katan yapay deri postları kullanmaya ne dersiniz? Seçimlerinizi yaparken dikkat etmeniz gereken nokta evinizdeki diğer eşyaların tarzı elbette. Peluş tüylü paspaslar ise yatak odanıza romantik bir hava katacaktır.

 

 

 

  • Perdeler : Öncelikle mekanik perde mi seversiniz yoksa kumaş perdeler mi favoriniz? Bu seçimi yaparken yine evinizin genel tarzına odaklanmanızda fayda var. Ev ortamınızla uyuşmayan bir perde, ne kadar mükemmel olursa olsun evinizin içinde yabancılaşacaktır. Son zamanlarda klasik kumaş perdelere hızlı bir dönüş görülüyor.  Renk seçiminde ise koltuk veya mobilya ile aynı renkte bir perde seçmek yerine, aynı rengin bir ton açık veya bir ton koyusunu seçmeniz güzel bir uyum sağlar. Koltuklarınız desenli ise daha düz bir model perde, koltuklarınız düz ise daha hareketli bir perde seçin. Mutfağınızda ise kolay yıkanabilen ve kısa perde şart.

 

 

 

  • Koltuk Yüzleri : Koltuklarınızdan sıkılmış ancak eskimediği için değiştirmenin de gereksiz olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. O zaman koltuk yüzlerini değiştirme seçeneğini düşünün. Tüm koltukları aynı renk  yaptırmak yerine birini diğerlerinden daha farklı renkte yaptırmanız evinize farklı bir hava katacaktır. Seçeceğiniz kırlentleri ise koltuklarınızla birebir aynı renk seçmek zorunda değilsiniz. Bazı kırlentlerinizi koltuklarınızda bir ton açık, bazılarını ise bir ton koyu seçebilir veya geometrik desenli kırlentleri tercih edebilirsiniz.

 

           Evinizde yapacağınız tüm seçimleri ayrı ayrı değil, bir bütün olarak düşünün. Böylece evinizin dekorasyonunda uyum sağlanacaktır. Keyifle oturacağınız eviniz için diğer dekorasyon önerilerimize de göz atmanızı öneririz 🙂

Güzel giden bir ilişkinin zedelenmesi hepimizin korkulu rüyası olsa gerek. Her şey yolunda giderken birden bire aldığınız tat eskisi gibi değilse, oturup konuşma vakti gelmiş belli ki. Konuşun ve haydi yok edin o etkenleri… Peki ilişkinizi zedeleyen etkenler derken neler olabilir bunlar?

 

  • Farklı hayaller : Sevgiliniz sizinle evlenme planları yaparken siz ise nasıl yurt dışına çıkabileceğinizi mi planlıyorsunuz? Ortak bir hayat kuracaksanız, hayallerinizi bir noktada kesiştirebilmelisiniz. Birbirinizle farklı hayallerinizi paylaşın ve ortak yol çizmek için kafa kafaya verin. Akdi takdirde ilişkiye duyulan güven de azalır ve zedelenir güzelim ilişkiniz.

 

  • Diğer insanlar : İlişkinize müdahale eden, kafa karıştırmayı huy edinmiş insanlara dur deme vaktiniz geldi de geçiyor anlaşılan. Etrafınızdaki diğerleri -aileniz dahi- ancak sizin izniniz olduğu sürece kendinde bu hakkı bulabilmelidir. Sınırınızı koruyun.

 

  • Uzayan tartışmalar : Her ilişkide tartışmalar olur ve olmalıdır da. Önemli olan tartışırken saygıyı korumak ve uzlaşmacı politika izlemek. Olayları boş yere uzatmayın. Kısa yoldan bir çözüm üretin ve tartışmaya yol açan davranış veya olaya kalıcı müdahale edin. Uzayan tartışmalar, sakız gibi uzadıkça ele yüze bulaşır.

 

  • Dış görünüş : Dış görünüşten kastımız yalnızca güzelliğiniz değil, aynı zamanda bakımlı ve temiz olmanızdır. İlişkiniz nasıl olsa yolunda gidiyor diye kendinizi salmayın. Sevgiliniz sizi her zaman bakımlı ve hoş bulsun. Size olan hayranlığı hep sürsün istemez misiniz?

 

  • Kültürel / dini farklar : Bazı kişiler için kültürel / dini farklar çok önemli, bazı kişiler içinse önemsiz. Siz hangi gruptasınız? Eğer sizin için önemli ise, ilişkiye başlarken bu durumu da göz önünde bulundurarak başlayın. İşler ilerleyince bu bir soruna dönüşmesin. Aksi takdirde kırıcı olacaksınız.

 

  • Rutinlik : İşte bir ilişkiyi etkileyen en ciddi sorun. İlişkinize hareket katmak için hareket zamanı. Ondan beklemeyin siz yapın. Birlikte hiç denemediğiniz bir aktiviteye zaman ayırın, değişik bir yere seyahat edin. Kalıpların dışına çıkma zamanı, onu ara sıra şaşırtın.

 

  • Sıkboğaz etmeyin : Sürekli birlikte olmak istemeniz çok normal çünkü onu çok seviyorsunuz. Ancak sürekli sıkboğaz etmek, karşı tarafı bir süre sonra boğabilir. Ara sıra özgür bırakmayı deneyin. İlişkiye nefes aldırın, iyi gelecek.

 

Zedelenmesin o ilmek ilmek ördüğünüz ilişkiniz, haydi bakalım 🙂

Hepimizin can ciğer dostları, kankaları, eskilerin deyimiyle  “ahiretlikleri” vardır.

Her şey güllük gülistanlıkken bazı şeyler yaşanır ki aramız açılıverir bu çok dostlarımızla. Dostluğunuz hiç bitmesin istiyorsanız aşağıdaki maddelere dikkat!

 

 

  • Ağzınızı sıkı tutmamak : Unutmayın, gevşek ağız yalnızca arkadaşlık değil,  hiç bir ilişkiye iyi gelmez. Size güvenip anlatılan, sizin için önemsiz ufak bir ayrıntı olan o sırları başkasına aktarmadan önce 2 kez düşünün deriz, belki de ciddi bir hatanın eşiğindesinizdir.

 

 

 

  • Eleştirmemek  : Dostunuzu eleştirip, sürekli ona kendisini kötü hissettirmeyin. Hata yapıyor olsa da hatasının sonucunda neler olabileceğini anlatıp, kararı ona bırakın. Devamlı onu suçlayıcı konuşmalar yapmayın. Zaten kendisini kötü hisseden biricik arkadaşınıza destek zamanı, köstek değil.

 

 

 

  • İyi bir dinleyici olmamak : Dostunuzun kötü bir anında yanındasınız. Problemlerini size aktarıyorken sizin aniden “akşam ne yesek” diye gelen zamansız sorunuz veya sürekli telefonunuz ile oynamanız sizce karşı tarafa kendini ne kadar önemli hissettirebilir ki? Aklınızı ve fikirinizi de ortama dahil etmeyi unutmayın.

 

 

 

  • Çözüm yolu sunmamak : Konuyla ilgili tüm detayları dinlediniz. Fikriniz sorulduğunda “sen bilirsin” deyip susmak karşı tarafın işine yaramaz. O bunları size fikir verin diye anlattı, bunu unutmayın. Arkadaşınız adına hayati kararlar alın demiyoruz elbette ama en azından olayı farklı boyutlarda düşünmesine yardımcı olabilecek  “şöyle de düşünsen nasıl olur?”tarzında sorular sorabilirsiniz.

 

 

 

  • Dedikodusunu yapmamak : Onu kaybetmeyi göze alamıyorsanız bu maddeyi asla es geçmeyin. Hiç bir gerçek dost kendi dedikodusunun yapıldığını göz ardı edemez. Eğer ona değer veriyorsanız hiç kimseyle onu çekiştirmeyin! Yanınızda olumsuz şeyler söylenirse de çekiştiren diğer insanları uyarmayı ihmal etmeyin deriz.

 

 

 

  • Üstünlük taslamamak : Hepimizin daha iyi ve daha kötü olduğu yönleri vardır ve olacaktır da. Siz iyi özellikleriniz ile dostunuza hava atmak yerine birbirinize bilgilerinizi aktarıp ,eksiklerinizi tamamlamaya gayret edin. Unutmayın siz rakip değil, aynı takımdasınız.

 

 

 

  • Sevgilisiyle Mesafenizi Korumak : Kötü niyetli olmayacağınızı zaten biliyoruz. Ama konu aşk olunca en uysal kadın bile tırnaklarını çıkarabilir hele bir de sevgilisi flörtüz bir erkekse! Hiç bir olumsuz duruma mahal vermemek için sevgilisiyle iyi geçinin ancak asla fazla samimi olmayın. Özellikle de fiziksel samimiyete dikkat!

 

 

Bunlar da bizden size dostluğunuzun ilelebet sürmesi için dostane tavsiyeler olsun.