Yazar

womanlogy

Yazılar

Hemen hemen herkesin sevgisini kazanmış olan etli biber dolması tarifi işte karşınızda :

 

Malzemeler :

 

10 adet dolmalık biber,

300 gram az yağlı kıyma,

Bir tutam ince kıyılmış maydanoz,

1 adet ince doğranmış kuru soğan,

1 su bardağı yıkanmış pirinç,

2 yemek kaşığı sıvı yağ,

1 yemek kaşığı domates salçası,

1 adet domates,

Tuz ve karabiber

 

Suyu için:

 

1 yemek kaşığı salça,

Tuz

Biberlerin üzerini geçmeyecek kadar sıcak su.

 

Hazırlanışı :

 

Dolmalık biberlerin kafalarını dikkatlice koparıp kenara ayırın, içindeki çekirdeklerini temizleyip biberleri yıkayın. (biberlerin yırtılmamasına dikkat !)

Derin bir kabın içerisinde tüm malzemeleri iyice karıştırıp biberlerin içerisine hazırladığınız karışımı bölüştürün.

Buradaki kilit nokta malzemeyi biberlerin ağzına kadar doldurmayın, çünkü malzeme pişince taşabilir. İçteki malzemenin taşmaması için ayrıca içi dolu olan biberlerin üzerine kopardığınız kafa kısımlarını kapatabilir veya kabuklarıyla kestiğiniz domates parçalarını da kullanabilirsiniz.

Tüm dolmaları uygun boyutta bir tencereye yan yana dizip üzerini geçmeyecek kadar salçalı sıcak su ilave edin ve kısık ateşte ortalama 40 dakika pişirin.

Afiyet olsun.

Regl dönemleri pek çok kadının en problemli, en baş belası dönemidir. Bu zor dönemlerde size kendinizi daha iyi hissettirecek bitkisel çözümlerden destek alabilmek için önerilerimizi okuyabilirsiniz.

 

  • Papatya Çayı : Şişkinlik, hazımsızlık gibi şikayetler için tercih edilen papatya çayı, regl döneminiz başlamadan 1-2 gün önce tok karnınıza düzenli tüketmeye başladığınızda depresif ruh halinize de iyi gelecektir. Stres ve kaygı gidermede adeta bir dost olan papatya çayı, kas gevşetici özelliktedir. Aktardan temin edebilir, 5 dakika kaynar suda demleyip afiyetle tüketebilirsiniz.

 

  • Zencefil : Az miktarda zencefili rendeleyerek veya küçük parçalar halinde keserek, bir bardak sıcak suda 5 dakika kaynatın.İçine bal ve limon da ekleyerek tüketebileceğiniz zencefil, adet günlerinde günde 2-3 bardak tüketilerek içilebilir.Zencefil aynı zamanda halsizliğinize de iyi gelecektir.

 

 

  • Tarçın : Sancı dindirici bir özelliği olan mis kokulu tarçını çayınıza veya sıcak sütünüze katabilirsiniz. Anti-spazmodik özelliği ile karın ağrısına iyi gelen tarçını  aynı zamanda bu dönemde yoğun olarak hissedilen tatlı krizlerine alternatif olarak tüketmek için de, günlük su içtiğiniz şişenizin içine çubuk tarçınlardan koyarak da şeker isteğinizi dengeleyebilirsiniz.

 

 

 

  • Fesleğen : Ağrı ve krampları azaltmada çok başarılı bir bitki olan fesleğen, Fesleğen yaprakları 1 yemek kaşığı fesleğen yapraklarını sıcak suyun içerisine katarak, 10-15 dakika bekletip tüketebilirsiniz.

 

 

 

  • Maydanoz : Her derde deva maydanoz, bu konuda da çözüm merkezi olarak karşınızda. Maydanoz yalnızca adet sancısına iyi gelmekle kalmaz aynı zamanda adet döngünüzü de düzene sokar. Bir bardak suyun içine yarım demet maydanoz koyup kaynatın ve sıcak sıcak tüketin. Kısa zamanda etkisini gösterecektir.

 

 

 

  • Ahududu : Hem taze hem de kuru olarak tüketilebilen ahududunun içerisinde bulunan maddeler ile kas gevşetici özellikte olduğu ve büyük ölçüde adet sancısını geçirdiği bilinmektedir. Ahududunun yaprağı da aktardan alınarak kaynatılabilir.

 

        Ayrıca yukarıdaki öneriler haricinde,sıcak su torbası ile vücudunuzu gevşetmek, vücudu sıcak tutmak, bol su tüketmek, hafif egzersizler yapmak ve yürüyüş yapmak gibi pek çok öneri de mevcuttur.

Besleyiciliği ve tadı ile çok sevilen ve popülerliği gittikçe artan bal kabağı çorbasının tek bir tarifi yoktur. Damak tadınıza göre malzemeleri değiştirebilirsiniz. Her tarifin ortak noktası ise içinde et suyu olmasıdır. Et tadı bu çorbaya çok yakışır. İşte kolay tarifi :

Malzemeler:

Ay şeklinde 2 büyük dilim bal kabağı

200 gr kemikli et veya sadece et

1 orta boy soğan

1 küçük boy patates

1 rendelenmiş havuç

5 su bardağı su

Maydanoz

Yağ

Tuz

Karabiber

1 çay kaşığı Zerdeçal

1 çay bardağı süt (İsteğe göre)

Hazırlanışı:

Küçük küçük doğranmış soğanları ve rendelenmiş havuçları az sıvı yağda bir tencerede hafifçe kavurun.

Bal kabakları, eti ve patatesi aynı tencerede haşlayın. Haşladıktan sonra eti çıkarın.  Kavurduğunuz soğan ve havuçları bu karışıma ilave edin.

Maydanozları ince ince doğrayın ve çorbaya ekleyin.

Çorbayı blender yardımı ile karıştırıp pütürsüz hale getirin.

Tuz , zerdeçal ve karabiberi de ekleyip bir taşım daha kaynatın.

Sıcak servis yapın. Afiyet olsun.

Öneri : İsteğe bağlı olarak blender aşamasından önce süt de ilave edebilirsiniz.

Zeka gelişimi çocuğunuzun dünyaya geldiği ilk yıllarda başlar ve en hızlı gelişimini bu süreçte yaşar. Uzmanlar özellikle ilk 4 senenin çocuk zekası için çok önemli olduğunun altını çizerken aynı zamanda şu faaliyetleri de öneri olarak sunuyor:

 

  • Satranç: İleri görüşlülük, plan yapma, hedef belirleme, strateji kurma gibi konularda zekayı geliştirici etkisi bulunan satranca başlama yaşı 4-5  olarak belirlenmiştir. Ancak 4-5 yaş için, satranç oynamak değil, satrançtaki karakterleri tanıma yaşı diyebiliriz. Hangi taş daha önemli, hangi taş ne şekilde ilerler gibi tanıtıcı bölümler için 4-5 yaş uygundur. 6-7 yaşları ise satrancı oynamak için yeterli bir yaştır.

 

  • Piyano : Müzik ile “beynin erken gelişimi” ve “konsantrasyon” doğru orantılıdır. Piyano ise diğer çalgılara göre daha somuttur ve bu yüzden çocukların öğrenmeleri açısından da daha kolaydır. Ayrıca piyanoda beynin her iki lobunun da çalışması beyin gelişimini hızlandırır. Piyanoya başlamak için 4-6 yaş aralığı yeterli olarak kabul edilir. Piyanonun çocuklar üzerinde olumlu sayılan etkileri ise : Hafıza geliştirme, disiplin, özgüven, zeka gelişimi.

 

  • Seramik Sanatı : Çocukların el becerilerinin gelişimi, hayal güçlerinin kuvvetlenmesi, özgür hissetme gibi konularda fayda sağlayan seramik sanatı aynı zamanda çocuğunuza özgün olma hissiyatı katacak ve çocuğunuz daha üretken bir zekaya sahip olacaktır. Seramik sanatının temelini oluşturan kil, çocuğunuzun oyun oynama ihtiyacını da karşılayacaktır.

 

  • Tiyatro : Tiyatro çocuğun yaşam bağı ile bağının kurulması açısından oldukça faydalı olup aynı zamanda özgüven kazanma, kendini ifade gücünün geliştirilmesi, ekip çalışması, gözlem yeteneği, beden dili ve diksiyona da katkı sağlar. Ayrıca tiyatro sadece sağlıklı çocuklar için değil, aynı zamanda engelli çocuklar için de tercih edilebilecek bir aktivitedir.  

 

  • Yazı Yazmak : Yazı yazmak hafızayı tazeleyen ve beyin gelişimine katkıda bulunan bir faaliyettir. Çocuğunuzun duygu ve düşüncelerini kağıda dökebilmesi hem duygusal zekasına katkı sağlayacak hem de ifade yeteneğini arttıracaktır. Ondan hayallerini de yazmasını isteyin. Hayallerini yazılı ifade etmesi aynı zamanda hayal gücüne de katkı sağlayacaktır.

 

  • Montessori : Çocuğunuza kendi işini kendisi görmesi için fırsat verin. Bu onu hem cesaretlendirecek, hem kendine güveni artacak hem de zekasını büyük oranda geliştirmek için fırsat olacaktır. Detaylı bilgi alabilmek için “Montessori nedir?” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

 

       Çocuğunuzun zekasının gelişimi için yukarıdaki öneriler haricinde en önemli şey ise ona olan vaktiniz ve ilginiz. Bol bol onunla iletişim içinde olun. Birlikte sohbet edip, ona sorular sormak ve onun sorularına özenlice cevaplar vermek atabileceğiniz en güzel adımlardan.

Her ilişkinin sonu mutlu sonla bitmez, bitmemelidir de zaten. Çünkü yanlış ilişkiler belki de ileride doğru ilişkinin değerinin anlaşılmasına yardım eder. Peki hangi ilişkiler bitmeyi hak eder?

Özgüven düşüren ilişkiler : Bu ilişkide kendinizi sürekli başarısız, çirkin, işe yaramaz mı hissediyorsunuz? Devamlı daha iyisini bulamayacağınızı düşünüp, karşınızdaki insanın kötü özelliklerini görmezden mi geliyorsunuz? Sürekli bir “hatalıyım”  psikolojisinde misiniz? Hiç bir şeye sabretmek zorunda değilsiniz. Kim olursa olsun özgüveninizi zedelemesine asla izin vermemelisiniz.

Sizi dibe çeken ilişkiler : Hayatınızdaki insan size hiç bir şey katmadığı gibi bir de sürekli kendinizi eksilmiş ve yaşlanmış mı hissediyorsunuz? Hep bir melankolik ruh halinde misiniz? Kendinizi buna mecbur hissetmeyin ve çıkın o diplerden, hayat çok güzel. 

Saygısız ilişkiler : Her ilişkide tartışmalar olur veya daha fenası hararetli kavgalar. Ancak tartışırken bile sizleri birbirinize bağlayan o güçlü bağlar  kopmamalıdır. Söylediğiniz hakaretler, takındığınız saygısızca tavırlar aranız düzeldiğinde bile akıllardan çıkmayıp , ilişkinizi geri dönüşümsüz yıpratabilir. Bir ilişkide saygı yoksa, er ya da geç bitecektir, bitmezse -daha fenası- süründürecektir.

Yalan seven ilişkiler : İlişkiniz yalanlarla mı besleniyor? Karşınızdaki insanın yalanını yakalamak artık monoton bir hal almışsa, üstelik sizi bir özür ile ikna edebildiğini artık fark ettiyse ya ölene kadar yalanlarla dolu çemberinizde yaşamayı öğreneceksiniz ya da kendinize geç olmadan başka bir yol bulmayı.

Hep haklı olduğunuz ilişkiler : Sevgiliniz ile tartışmalarınız hep sizin haklı olmanız ile mi noktalanıyor? Devamlı özür dilenen tarafta mısınız? Başlangıçta sürekli haklı olmak kulağa güzel gelebilir ancak uzun vadede bu durumun size ve ilişkinize zararı kaçınılmazdır. Kendinizi her zaman sorgusuz sualsiz haklı bulursunuz, bu da öz eleştiri yapma alışkanlığınızı unutturacaktır. Bu unutkanlık ise ilişkilerinizde sizi ileriye değil, zamanla geriye taşır.

Beklentilerin uyuşmadığı ilişkiler : İdeal ilişki deyince ikiniz de farklı şeyler mi hayal ediyorsunuz? Ortak noktada buluşmak ikiniz için de zor bir adım mı? Bir ilişkiden beklentileriniz farklı ise, zorlamayın. İlişkiniz sürse de uyum sağlayamadığınız sürece bitmesi kaçınılmazdır. Ya beklentinizi değiştirin ya da ilişkinizi.

Hatır için süren ilişkiler : Sevgilinizle senelerdir berabersiniz, birlikte büyüdünüz adeta. Birbirinizin en güzel zamanlarında ve en kötü zamanlarında hep destekçiydiniz. Ancak artık içinizde bu kişiye karşı pek bir kıpırtı kalmadıysa, hatta zaman zaman kafanızdan başka kişilerin geçtiği bile oluyorsa gerçekçi olalım : İlişkinizin bitme zamanı çoktan gelmiş demektir. Hatır için bu ilişkiyi devam ettirerek kendinize de, eşinize de kötülük yapmayın. Ya ilişkinize sarılın ya da bitirin.

Özetle, bitmeyi hak eden her ilişki bitmeli ki, iç huzura kavuşma adımları atılabilsin. Ancak bitmeyi hak etmeyen bir ilişkiniz var ise ilişkinize güzel sahip çıkın, çünkü kolay bulunmayan bir ağaç büyütmüşsünüz bunca zaman, kucaklayın o ağacı sevginizle….

Sivilce ve akneler cildinizin yağ oranının artmasına bağlı olarak oluşur. Yağ oranı hormonların değişimi, beslenme tarzı ve cilt yapısına bağlı olarak dönem dönem artar. Bu dönemlerde size yardımcı olacak ve hazırlaması çok kolay olan bir maske tarifi veriyoruz.

 

Malzemeler:

  • 1 tatlı kaşığı elma sirkesi
  • 1 tatlı kaşığı bal
  • 1 tatlı kaşığı kil

 

Uygulanışı:

Tüm malzemeleri temiz bir cam veya porselen bir kapta karıştırınız. Temizlenmiş cildinizin üzerine ince bir şekilde sürünüz. 15 dakika bekletip yıkayınız.

Malzemeler:

 

2 orta boy kereviz

1,5 su bardağı yoğurt

1 çorba kaşığı mayonez

1 diş sarımsak

Yarım limon suyu

Ceviz

Tuz

 

Hazırlanışı:

Kerevizleri rendeleyin. Kararmaması için içine yarım limon suyu ekleyin ve harmanlayın. Üzerine yoğurt, mayonez, rendelenmiş sarımsak ve tuzu ekleyin. Karıştırın. Servis tabağına aldıktan sonra üzerini ceviz ile süsleyin. Afiyet olsun.

Orta Karadeniz ve İç Anadolu yörelerimizin efsane Şehriyeli Yeşil Mercimek Çorbası için;

 

Malzemeler :

 

  • 1 su bardağı yeşil mercimek,
  • 1 çay bardağı arpa şehriye,
  • 5 su bardağı su,
  • 1 kase yoğurt,
  • 2 diş dövülmüş sarımsak,
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • Bir miktar nane ve pul biber
  • Su

 

Yapılışı :

 

  • 5 su bardağı suyun içine yeşil mercimekleri ekleyin ve mercimeklerin kabuklarının soyulmaması için bir miktar tuz da ilave ederek 10-15 dakika haşlayın.
  • Haşlanan mercimeklerin bıraktığı siyah suyun yarısını dökün, yarısını çorba için ayırın. (suyun tamamını eklerseniz çorbanızın rengi çok koyu olacaktır.)
  • Dökülen su miktarı kadar çorbanıza kaynamış  su ilave edin ve şehriyeleri de ekleyip 7-8 dakika daha kısık ateşte kaynatın.
  • Ayrı bir kasede yoğurt ve sarımsağı çırpıp, tencereden aldığınız 1-2 kaşık su ile kasedeki yoğurdu inceltin ve yavaş yavaş çorbanın içine yoğurtlu karışımı ekleyin.
  • Ayrı bir tavada kızdırılmış tereyağı ile baharatları harmanlayın ve baharatlı teyeağını çorbanıza ilave edin.

         Afiyet olsun.

Tırnaklar bir kişinin bakımlı ya da bakımsız, mutlu ya da mutsuz, sağlıklı ya da sağlıksız olduğunun belirtisidir adeta. Ruh hallerinin ilk yansımalarını tırnaklarda görürüz. Oysa güçlü ve sağlıklı tırnaklara sahip olmak tahmin edildiği kadar zor değil. İşte sizi her zaman bakımlı ve sağlıklı gösterecek güçlü tırnaklara sahip olmak için yapılması gerekenler:

 

*Tırnaklarınızı yemeyin: Tırnak yemek dışarıya sizin stresli, tedirgin, mutsuz olduğunuz imajını verir. Aynı zamanda tırnaklarınızın içine biriken kirler ağzınıza geçmiş olur. Yenilmekten görüntüsü bozulmuş tırnaklarınız için öncelikle neden bu davranışı sürdürdüğünüz üzerine düşünün ve sorunu içerden gerekirse bir uzmanla çalışarak çözmeye çalışın. Acı cila denilen tadına acılık veren ojelerden kullanabilirsiniz. En güzel çözüm bir karar almak ve o davranışı yapmamak.

 

*Beslenmenize dikkat edin: Zor uzayan, çabuk kırılan tırnaklar dengesiz beslenildiğini de işaret eder. Yeterli oranda protein aldığınızdan emin olun. Haftalık beslenme rutininize balık, bakliyat, et ve sebze ürünlerini dengeli oranlarda mutlaka ekleyin ve bol su tüketin.

 

*Temiz eller, temiz tırnaklar: Ellerinizi yıkarken tırnak içlerinizi de özellikle yıkamaya dikkat edin. Bu hem sağlığınız hem de görüntünüz için önemlidir. Yapılan araştırmalarda ilk kez karşılaşan insanların birbirinin gözleri ve ellerine dikkat ettikleri sonucu çıktı. Enfeksiyonlardan korunmak ve aynı zamanda imajınız için bu konuyu atlamayın ve sık sık ellerinizi yıkayın.

 

*Düzenli bakımı ihmal etmeyin: Tırnaklarınızı düzenli olarak kesin. El tırnaklarınızı kavisli, ayak tırnaklarınızı düz kesmeniz önerilir. Tırnaklarınızın sağlığını görünüşünden daha çok önemseyin ve fazla uzatmamaya çalışın. Uzun tırnaklar takılıp kırılmaya daha yatkındır ve bu tırnağınız için çok zararlıdır.

 

*Özel eşyalarınız olsun: Manikür ve pedikürünüzü dışarıda yaptırıyorsanız kendi törpü, tırnak makası gibi araçlarınızı yanınızda götürün. Tırnak makasınızı evde birlikte yaşadığınız insanlar dahil kimse ile paylaşmayın ve kullandıktan sonra yıkayın.

 

*Oje kullanımı: Koyu renkli ojeleri uygulamadan önce saydam bir astar sürün. Bu ojenizi çıkarırken etrafında leke kalmamasını sağlayacak. Tırnaklarınızın sararmaması için dönem dönem oje sürmeyi bırakın ve tırnaklarınıza hava aldırın.

*Takviye bakımlar: Tırnak güçlendirici, sertleştirici olarak özel üretilen ürünleri kullanabilirsiniz. Nemlendirmek için badem yağı ve hindistan cevizi yağını kullanabilirsiniz.

  1. Sabah uyandığınızda ve gece yatmadan yüzünüzü cilt tipinize uygun bir ürünle yıkayın.
  2. Yüz havlunuzu tek kullanımlık tercih edin ve yüzünüzün bolca değdiği yastık kılıflarını sık sık değiştirin.
  3. Her gün, günde iki kez cilt tipinize uygun nemlendirici krem kullanın.
  4. Düzenli ve yeterli şekilde uyumaya dikkat edin.
  5. Günde en az iki litre su için.
  6. Beslenmenize ve vücut sağlığınıza özen gösterin.
  7. Düzenli spor yapmak cilt sağlığınız için de çok önemlidir.
  8. Pes etmeden her gün düzenli bir şekilde cilt bakımınızı yapın.
  9. Yüzünüze sabun içeren ürünler kullanmaktan kaçının.
  10. Her gün güneş karşıtı uygun bir krem kullanın.