Geçtiğimiz Mart ayından bu yana bir çoğumuzun hayatları büyük bir değişim içerisinde. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmez dediğimiz şeyler normal alışkanlıklarımızı değiştirmeye yönlendiriyor ve dünya çapında kitleleri yaşam tarzları değiştirmeye zorluyor. Sanıyorum ki bu değişikliklerin bazıları kalıcı olacak ve önümüzdeki on yılları şekillendirecek. Bu yazıda sizlere internette göreceğiniz bloglardaki gibi “Evde Online Yoga Yaparken Dikkat Edeceğiniz 10 Şey” gibi bir şey paylaşmayacağım. Bazılarımız için zaten tercih sebebi, bazılarımız için de sürecin bizi yönlendirdiği online derslere kişisel bakış açımdan bir pencere açmış olacağım. Artısıyla, eksisi ile… Kendim de bir yoga eğitmeni ve yoga stüdyosu işletmecisi olarak bu değişim rüzgarına ayak uydurmaya çalışanlardanım. İzmir’deki stüdyomuz Covid-19 salgınının ilk dalgasında kapandığı zaman tüm eğitmen ekibimiz olarak bir online program hazırlamıştık. O dönemde dünya üzerindeki bütün yoga, pilates, fitness eğitmenleri de bu çılgın furyaya katıldı. Instagram’ı açtığımda o zamana kadar hiç görmediğim kadar çok sayıda canlı yayın olduğunu ve artık kendimin bile bu yayınları görmekten bıktığımı hatırlıyorum. Bir yoga eğitmeni olmak demek, yaşam boyu bir öğrenci olmak demek. Aslında kendi öğrencilik sürecimde ben Covid öncesi de çok fazla online derse katıldığımı, kendi şahsi yoga pratiğimde online derslerin büyük rol oynadığını fark ettim. Kendim eğitmen olarak Covid salgınına kadar online ders vermeye çekilmesem de öğrenci olarak online ders almak benim için hiç sorun değildi. Her ne kadar eğitmen şapkamı taktığımda, öğrencilerimle bir arada olmanın tadını hala hiçbir şeye değişmesem de sanırım online ders vermeye de alıştım – daha doğrusu sürece uyum sağladım diyelim . Hatta bu süreçte yabancı bir müşteri için 70 adet yoga videosu çekip seslendirdiğimiz bir projede bile bulduk kendimizi.
Gelelim online derslerin artılarına ve eksilerine (tabii ki şahsi görüşümce).
Fotoğraf: Uluğ Buğrahan Değirmenci
Düzenli Pratiğin Önemi
Öncelikle Yoga süreklilik isteyen bir pratik (ben burada yogadan bahsediyorum ama siz bunu başka herhangi bir online ders için de düşünebilirsiniz). Bir – iki derse girip sonrasında haftalarca yoga yapmazsanız pek bir etkisini göremeyeceksinizdir. İşte burada online derslerin bir artısını bulabiliriz çünkü ev ortamınızda matın üzerine çıkmak için illa bir stüdyo bulmak, programınızı uydurmak, trafiğe girip bir yerden bir yere ulaşmak zorunda değilsiniz. Yoga yapmak için kendinizi fiziki bir adresten özgürleştirmek daha düzenli pratik yapmanıza, daha sık yoga yapmanıza yardımcı olabilir. Ancak bir de madalyonun diğer yüzü var:
Öz Disiplin
Yaşam tarzı olarak benimsemek istediğiniz her türlü pratik gibi yogayı da hayatınızın bir parçası haline getirmek istediğinizde ihtiyacınız olan şey kredi kartı limitinizi boşaltacak yoga ekipmanlarından çok kendi kendinizi disipline edebilme beceriniz olacak. Burada da ev ortamında yoga yapma düşüncesinin bizi biraz zorlayabilme ihtimali var. Yetişmeniz gereken bir yer, fiziken buluşacağınız bir hocanız olmadığında, rahatlıkla pratiği erteleme, matın üzerine yoga yapma niyetiyle çıkıp, yoga yapmak yerine matın üzerinde uzanıp instagramda sonsuza kadar gezinme gibi bir durumda kendimizi bulmamız ihtimal dahilinde. O nedenle kendi imkanlarımızla yoga yapmak istiyorsak, kendimizi disipline sokmamız gerektiği bir gerçek ki başlı başına bu bile hayatımıza katma değer sağlayacaktır.
Fotoğraf: Uluğ Buğrahan Değirmenci
Doğru Eğitmen
Aslında bu konu hem online derslerde hem de birebir derslerde aynı derecede önem taşıyan bir konu. Muhakkak bütün eğitmenlerin emekleri çok kıymetli. Ancak özellikle yogaya yeni başladıysanız seçeceğiniz eğitmenin tecrübesinden ve donanımından emin olmanızı öneririm. Bu bile başlı başına yeterli olmayacaktır. Aynı zamanda o eğitmenle yapacağınız dersten keyif almanız, ders bitiminde tükenmiş değil, beslenmiş hissetmeniz de doğru seçim yaptığınızı size gösterecektir. Doğru eğitmenleri belki biraz deneme yanılma yolu ile bulabilirsiniz. Benim size tavsiyem ilk başta mutlaka birkaç farklı isimle çalışmanız ki, daha geniş bir bakış açısı oluşturabilesiniz. Bu aynı zamanda sizin pratiğinize de katkı sağlayacaktır. Bir kez size iyi gelen, size bir şeyler kattığına, konuya hakim olduğuna ve size güvenli alan açtığına emin olduğunuz isimleri bulduğunuzda hocalarınızla düzenli pratiğe başlayabilirsiniz. Farklı eğitmenlerin derslerini zaman zaman deneyimlemenin güzel bir fikir olduğu kadar aynı eğitmenle düzenli ve istikrarlı çalışmanın da bir o kadar gerekli olduğunu vurgulamak isterim.
Evdeki Ortam
Programınızı ayarladınız, dersinizi seçtiğiniz. Şimdi sıra geldi doğru ortamı bulmaya. Yoga başlı başına meditatif alanda yaptığımız bir pratik. Kalabalık bir sınıfta (ah o günler de gelecek) onlarca kişinin arasında pratik yaparken dahi, öğrenci aslında kendi kendinedir. Dikkati, duyuları içe dönmüş durumdadır. Tabii o an ortamda herkes yoga yaparken odaklanmak – bir nevi havaya girmek daha kolay ancak eşiniz TV izlerken, çocuğunuz sizden bir şeyler isterken yoga yapmaya çalışırsanız yaptığınız pratikten pek bir şey anlamayacağınız kesin. Belki bu şekilde fitness yapılabilir ki ben yoga eğitmeni olarak fitness yapmayı da çok seviyorum. Ancak yoga yapmak için size özel ve rahatsız edilmeyeceğiniz bir ortam bulmanız çok önemli. Böyle bir ortamı ayarlamak için göstereceğiniz çaba bile kendinize ayıracağınız kaliteli zamana verdiğiniz önemi göstereceğinden emin olun çevreniz tarafından da saygıyla karşılanacaktır. Dolayısıyla bu ortamı oluşturmak için ailenizden yardım istemekten çekinmeyin. Konuya kediler ve köpekler dahil değil. Onların her zaman için matta başımızın üstünde yerleri var!
Matlar, Taytlar ve Daha Niceleri
Yoga ekipmanları ve giysileri başlı başına bir endüstri ve bunda da kesinlikle kötü bir şey yok. Yoga taytlarını kim sevmez ki? Ancak kaliteli pratik yapmak için tek ihtiyacınız olan şey sizsiniz. Ben evde yoga yapacağım zaman açıkçası en sevdiğim taytımı değil en salaş pijamamı tercih ediyorum. Almışken iyisini alayım dediğiniz bir şey olacaksa bunun en başta yoga matınız olması daha doğru bir karar olacaktır. Gerçi eski dönem yogilerin matları dahi yoktu, yerde havlular üzerinde yoga yapıyorlardı ama madem imkânımız var neden mattan faydalanmayalım kİ? Ülkemizde birçok mat seçeneği var, yorumlarını okuyup sorup soruşturup en yüksek, fiyat-fayda ilişkisi olan matı bulup edinebilirsiniz. Yoga bloğu, yoga kemeri gibi ekipmanları da yine internetten alabileceğiniz gibi blok yerine kalın bir kitap yoga kemeri yerine de herhangi bir kemer veya uzun bir havludan faydalanabilirsiniz.
Fazla Hırs – Fazla Rahatlık Arasındaki Dengeyi Bulmak
Bu konu da aslında sadece online derslere özgü bir tartışma konusu değil ancak ev ortamınızda bir eğitmenin süpervizörlüğü ya hiç olmuyor ya da sınırlı oranda oluyor o nedenle evde yoga yaparken kendi pratiğinizden siz her zamankinden fazla sorumlusunuz. Burada iki ayrı uçtan birine kaçtığınızı düşünürseniz dengeyi bulmayı kendinize hatırlatmanız şifalanma sürecinizi destekleyecektir. Şu lafı çok severim, Yoga herkes içindir ama her yoga pozu herkes için değildir. Bu size kesinlikle bir sınırlama hissettirmesin. Büyük ihtimalle asla yapamayacağınızı düşündüğünüz birçok yoga pozunu belki düzenli pratikle belki de hemen şu anda bile deneyimleyebilirsiniz. Bedenleriniz çok güçlü ve çok bilge. Ama bir o kadar da kendi sürecine sahip bir mekanizma ve bizim görevimiz o süreçlere saygı duymak. Aynı bir çiçeğe bakar gibi bakmak, açması için zaman ve alan tanımak. Bedenin o an hazır olmadığı bir pozda aşırı ısrarcı olmak çiçeğin açmasını beklemeden onu açmaya zorlamaya benzer ki bu durumda sonuç almamız imkansızlaşır. Pratiğimizde kararlı ve cesaretli olmakla, o an pozu yapamadığında kendini suçlamak, eksik hissetmek arasında ince bir çizgi vardır. Kısacası yoga pratiğinizde gücünüzü fark edin, korkmayın, istikrarlı olun, bedeninize güvenin ancak özellikle eklemlerinizde acı hissetme gibi durumlarda da geri adım atmayı ihmal etmeyin.
Bedava Dersler?
Son olarak biraz da bunlar bahsedelim. Yoga eğitmenlerinden birçoğu ücretsiz ders verdi, veriyor ve vermeye devam edecek. Öğrencilere kendini tanıtmak ve ders stili vb. gibi konularda öğrencinin deneme yapabilmesi için bir – iki dersi ücretsiz yapmak çok mantıklı. Ancak sürekli ücretsiz bir şeye dahilseniz bunun nedenini sorgulayabilirsiniz. Unutmayın, ücret ödemediğiniz çoğu durumda ürün siz oluyorsunuz ne yazık ki. Ayrıca sürekli ücretsiz verilen dersler sanki arkada emek yokmuş izlenimi
verebilir ki gerçek bunun tam tersi. İşini ciddiye alan bir eğitmen o dersi saatlerini vererek hazırlıyor olacak büyük ihtimalle. Eğitmen olabilmek için alınan eğitimlerden, deneyim kazanmak için verilen sayısız saat dersten bahsetmiyorum bile. O nedenle alma-verme dengesini iyi oturtmamış bir eğitmenle çalışırken nasıl kendi dengenizi koruyacağınız kararı benim tarafımdan açılmış, sizin tarafınızdan kapanacak bir parantez olsun .
Umuyorum ki Covid sonrası süreçte kalabalık gruplarla tekrar yüz yüze, can cana ders yapacağımız günler gelecek. Ancak o zamana kadar koşullara uyum sağlamak insan olmanın bir parçası. O nedenle online dersler hep olacak, önemleri her gün daha da artacak. Diliyorum sizler de ister online ister stüdyo ortamında, ister yoga ister size iyi gelecek herhangi bir alışkanlığı yaşamlarınızda deneyimliyor ve dalgalı zamanların bile ortasında keyifle hayat sörfünüzü yapıyorsunuzdur.
Sevgiyle,
Namaste,
Şebnem Baydere
Yoga Kalp Stüdyo – İzmir
@yogakalp